Orada bir yerlerde iflah olmaz bir sonbahar hayranının şu anda bu yazıyı okuduğundan eminiz. Biz de tam olarak bu yüzden yazdık zaten. Sonbaharda Bolu cenneten bir köşe değilse nedir? Yeşilden kahverengiye kadar uzanan bin bir tonda yapraklar, uçsuz bucaksız göller ve tertemiz hava. Yağlıboya bir tablodan fırlamışçasına güzel bu sonbahar ambiyansını yaşamak isteyenler için sonbaharda Bolu favorilerimizi listeledik.

Sonbaharda Bolu gezisi yapmak istiyorsanız, rota seçiminiz oldukça önemli. Hele ki vakti dar olanlar için bu konu daha da büyük önem taşıyor. Biz de kısa zamanda en verimli rotayı çıkarmak için epey çaba harcadık. Dolayısıyla sizlerin de çaba harcamasına gerek yok. Çünkü burada harcanmışı var. En kısa zamanda en verimli Bolu rotası için favorilerimizi aşağıda listeliyoruz. Başlamadan önce aşağıdaki bağlantıdan Youtube videomuzu izlemeyi unutmayın. Ayrıca Çubuk Gölü Kamp Rehberi, Göynük Gezi Rehberi ve Yedigöller Kamp ve Gezi Rehberi yazılarımıza göz atmayı da ihmal etmeyin.

https://youtu.be/Q5NC2_JaHHA

1-Yedigöller Milli Parkı

Konuya başlangıcımızın konunun neredeyse en can alıcı noktası olması tesadüf değil. Çünkü şu ana kadar gördüğümüz en güzel sonbahar ambiyansı buradaydı. Yedigöller Milli Parkı, her Türk vatandaşının hayatında en az 1 kere görmesi gereken bir doğa harikası. Üstelik de sonbaharda.

Yedigöller ile ilgili bu yazıda çok fazla detaya değinmeyeceğiz. Çünkü zaten Yedigöller’e methiyeler düzdüğümüz çok kapsamlı bir yazımız mevcut. Bu linke tıklayarak detaylıca okuyabilirsiniz.

2-Gölcük Tabiat Parkı

Yedigöllerden sonra iki numaraya bunu koymamız da tesadüf değil. Çünkü gerçekten 2 numara burası.

Burayı bir çoğumuz göl kıyısında bulunan siyah renkli bir kulübe ile tanıyoruz. Sosyal medya sağolsun, bu yağlıboya tablo hissi veren mekan hepimizin anasayfasına zaman zaman düşüyor.

Gölcük gölü aslında yapay bir set gölü. Ama etrafı o kadar güzel bir orman ile çevrelenmiş ki, okumasak yapay olduğuna dair bir fikir oluşmazdı aklımızda.

Yılın her mevsimi burada ziyaretçi akını var. Gölün kıyısında bulduğunuz huzur bu akının nedenini de açıklıyor. Sadece bir tatlı huzur değil, aktivite arayanlar için de biçilmiş kaftan. Gölün etrafında yürüyüş ya da bisiklet ile tur imkanı var. Çok kısa bir sürede de gölün etrafında tam bir tur atmak mümkün. Olta balıkçılığı ve fotoğrafçılık ile ilgilenenlerin de mutlaka uğraması gereken yerlerden bir tanesi.

Göl kıyısında konaklama imkanı da var. Ayrıca restoran ve kafe seçeceği de mevcut. Fakat hazırlık yaparak yiyecek-içeceğinizi yanınızda getirmek ve göl kıyısında piknik yapmak çok daha keyifli.

Göl kıyısına çok yakın bir yere kadar araçla giriş var. Otopark da mevcut.

Bizim burayla ilgili en çok sevdiğimiz şey ise bu kadar ziyaret edilmesine rağmen temiz oluşu ve bakir görünümü. Yani buraya bu kadar çok insanın gelmiş olduğunu gösteren en ufak bir çöp ya da Instagram fenomeni haline dönüştüğünü gösteren en ufak bir fotoğraf kuyruğu yoktu. Popülaritesine rağmen hala temiz ve bakir.

3-Çubuk Gölü

Göynük ilçesindeki Çubuk Gölü Mesire Alanı da bakirliği ile kalbimizi çaldı. Yeldeğirmenleri ile popülerleşen gölün etrafı Gölcük gölü kadar temiz olmasa da, sessizliği ve huzuru bizi mest etti. Aynı zamanda etrafındaki ormanlık alan ve gölün yansımaları fotoğraf tutkunlarının buraya gelmesi için önemli bir sebep.

Kampçılar için de iyi haberlerimiz var. Çubuk Gölü, Bolu’da kamp yapabileceğiniz en sakin yerlerden bir tanesi. Hem karavan hem de çadır kampı imkanı sunduğu için de çok geniş bir kitleye hitap edebiliyor. Çubuk Gölü kamp rehberimizi okumak için bu linke tıklayabilirsiniz.

Buraya kadar gelmişken Göynük merkeze de uğramak caizdir. Göynük rehberimizi okumak için bu linke tıklayabilirsiniz.

4- Sünnet Gölü

Tammmmmmm bir sonbahar mekanı diyemesek de her mevsim gidilesi bir yer Sünnet Gölü. Göynük ve Çubuk Gölü’ne yakınlığı sebebiyle rotaya eklediğimiz, eklediğimiz için de hiç pişman olmadığımız yerlerden biri. Kuş gözlemcilerine ise kesinlikle tavsiye ettiğimiz bir yer.

5-Abant Gölü Tabiat Parkı

Abant Gölü Tabiat Parkı maalesef listemizin son sırasında yer alabiliyor. Sebebi ise bakirlik ve doğallıktan feci şekilde uzaklaşmış olması.

Maalesef bizim insanımız doğa ile nasıl bir ilişki kurması gerektiğini hala öğrenemedi. Ve bu yüzden pek çok doğal güzelliği heba etti. Abant da onlardan sadece bir tanesi. Etrafına kurulmuş sayısız tesisler, eğlence alanları, oteller ve doğanın en büyük düşmanı günübirlikçiler, el birliği ile Abant’ı rezil etmiş.

Öyle ki gittiğimiz gün pazar günüydü ve tabi ki etrafta 1 m2 bile boş alan yoktu. Öyle yoğun bir mangal yapılıyordu ki gölün üzerinde mangal dumanından bir sis tabakası oluşmuştu. Bu kadar güzel bir alanın bu denli hor kullanılması içimizi acıttı.

Peki durum böyleyken neden listeye aldık diye soracak olursanız, Abant’a kıyamadık. İnsanların pisliğinin diyetini, onu liste dışında tutarak Abant’ın kendisine ödetmek büyük haksızlık olurdu. Çünkü etraftan bütün bunları kaldırdığınız ve çevresini temizlediğiniz zaman Abant bir cennet.

Eğer hafta içi giderseniz bir nebze olsun daha temiz ve sakin görme ihtimaliniz olacaktır. Ama diğer türlü hiç bir şansımız yok maalesef. Halbuki sarıların, kırmızıların, kahverengilerin cirit attığı sonbahar mevsiminde Abant ne kadar da güzel olur bütün bu saydıklarımız olmasa. Ama işte…

Yedigöller ile ilgili tüm sorularınızı bize aşağıdaki butondan mail yoluyla iletebilirsiniz. Ayrıca bize aşağıdaki bağlantılar vasıtası ile sosyal medya hesaplarımız üzerinden de ulaşabilirsiniz.

2 Responses

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *