Prag pek çok kişinin hayali olan bir şehir. Bu kadar çok arzu edilmesindeki en büyük etken kuşkusuz bize göre bile hala uygun fiyatlı oluşu. Ayrıca sadece keselere değil, zevklere de hitap ediyor. Romantizm isteyen romantizm, sanat isteyene sanat, eğlence isteyene eğlence. Herkesin hayatında en az 1 kez görmesi gereken şehirlerden kesinlikle bir tanesi.

Prag benim 2 kez ziyaret ettiğim ve ikinci ziyaretimde ilkinden daha çok etkilendiğim bir şehir. Sanatsever biriyseniz mutlaka görmeniz gereken şehirlerden. Aynı şey eğlence odaklı seyahat edenler için de geçerli.

Prag Kafka’nın şehri. Mozart’ın şehri. Ortaçağ, Rönesans, Gotik ve Barok. Her dönemin izleri var. Prag bir sanat şehri derken boş konuşmuyorum :)) Bu yazı ile birlikte aşağıdaki bağlantıdan Youtube videomu izlemeyi de unutmayın. Ayrıca bu yazı sonrası okunmak üzere Prag Gezi Tüyoları yazımı da diğer sekmede hazır tutun.

Prag Hakkında

Vikipedik bilgileri şöööyle bir özetleyeyim sizin için. Bugünkü adıyla Çekya, geçmişteki adıyla Çekoslavakya’nın başkenti ve ülkenin en büyük şehri Prag. Coğrafi konumu sebebiyle “Avrupa’nın Kalbi” ünvanına da sahip ve bunu fazlasıyla hak ediyor. Çünkü buradan Avrupa’nın pek çok yerine karayolu ile ulaşım çok kolay.

Dünyaca ünlü yazar Kafka, bu şehirle inanılmaz bütünleşmiş durumda. Sırf onun için buraya gelen edebiyatsever sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Kafka severleri de yazının ilerleyen kısmında sevindireceğim, merak etmeyin.

Sadece Kafka değil, Mozart da bu şehre iz bırakmış karakterlerden. Mozart son operasını bu şehirde gerçekleştirmiş. Ayrıca sanatı için bu şehrin ayrı bir yeri ve yerel halk ile kendine has bir ilişkisi olmuş. Bu yüzden onun izlerini takip ederek buraya gelen çok fazla müziksever de var.

Dünyanın ortak bir kararı, bu şehrin dünyanın en güzel şehirlerinden biri olduğu yönünde. Ufak bir abartısı olsa da hiç de haksız bir görüş değil. 2. Dünya Savaşı sırasında çok zarar almamış olması sebebiyle kent dokusu korunabilmiş. Ve Ortaçağ’daki haliyle bugüne gelebilmiş.

Yaşam kalitesi, kültür-sanat ve eğlence hayatının renkliliği sebebiyle Avrupa’da yaşamak için en iyi şehirlerden de bir tanesi.

Prag Gezi Rehberi

Aşağıda listelediğim neredeyse her yeri yürüyerek gezme şansınız var. Çünkü şehir tam bir gezgin dostu. Neredeyse her yer birbirine yürüme mesafesinde. Sadece bir kaç günde dolu dolu gezebileceğiniz en güzel yerler sıralı tam liste aşağıdadır.

1-Eski Kent Meydanı

Prag’ın kalbine hoşgeldiniz. Şehrin tam anlamıyla kabil çünkü görmek isteyeceğiniz yerlerin yüzde 80 i buranın çevresinde. Eğer buraya takın bir otel seçtiyseniz çok doğru bir karar verdiniz demektir.

Panoramik olarak baktığınız zaman, birden fazla mimari stili aynı anda görebileceğiniz nadir meydanlardan bir tanesi. Yani görsel olarak oldukça zengin.

Ayrıca kentin simgesi haline gelmiş peki çok kilise de bu meydanda.

Yeme-içme ve eğlence açısından pahalı olsa da, fotoğrafik açıdan çok verimli. Eğer sabah erken saatlerde giderseniz mutlu olursunuz.

2-Astronomi Kulesi

Geldik Prag’ın en ikonik simgesine. Astronomi Kulesi Eski Kent Meydanı’nın en belirgin ve en güzel mimari eseri. Heybetli yapısı ve gösterişli. Eeee ne de olsa Ortaçağ yapısı. Canım Ortaçağ 🙂 Anlatılan bir hikayeye göre kuleyi yapan mimar, başka bir yerde bundan daha iyi bir mimari yapı inşa edemesin diye kör edilmiş.

Bu bina Prag’ın en güzel manzarasına sahip. Old Town’a bu kulenin tepesinden bakmaya doyum olmuyor. Bu yüzden sadece dışı ile yetinmeyip içini de gezmeniz ısrarla tavsiye olunur. Bina içerisindeki kat aralarında müze ve sergi olarak kullanılan kısımlar da var. Dilerseniz merdivenleri kullanarak ve bunları geze geze de çıkabilirsiniz.

Kuleyenin terasına çıkmak için bilet alacağınız gişeden sonra yürüyerek ya da Astronomik Asansör ile terasa çıkabiliyorsunuz. Yürümek isterseniz eğimi gayet düzgün ve insanı yormayan rampalar yapmışlar. Biraz uzun sürse de yorulmuyorsunuz. Asansörü kullanmak içinse ekstra 100 CZK ödeme yapmanız gerekir.

Dışarısı da ayrı cümbüş bu arada. Saat başı kulenin saat kısmında çanlar çalmaya başlıyor ve saatin üzerindeki pencereler açılıyor. Bu iki pencereden İsa’nın 12 Havarisini temsil eden figürler geçiyor. 24 saat boyunca kesintisiz devam eden bu sevimli olayı izlemek isterseniz saat başı kulede olun yeterli.

Prag Old Town manzarası için kulenin tepesine çıkmak isteyenler için fiyat 300 CZK. Salı ve pazar günleri açılışı takip ilk 1 saatte çıkmak isterseniz biletler %50 indirimli. Açılış saatleri ve rehberli/rehbersiz turlar ile ilgili detaylı bilgi için bu linke tıklayabilirsiniz. Ayrıca sıra beklememek için de bu link üzerinden online bilet alabilirsiniz.

3-Tyn Kilisesi

Old Town’ın her yerinden ve Astronomi Kulesinin terasından size göz kırpacak olan şahane kilise. Geç Ortaçağ ve Erkan Dönem Rönesans döneminde inşa edilmiş, Gotik mimarinin Ortaçağ mimarisi ile harman olduğu mükemmel mimari eser. Şatafatlı biri, hem içeriden hem de dışarıdan. Kuleleri yaklaşık 80 metre 🙂

Girişi ücretsiz. Old Town’da güzel bir tur attıktan ve kendisine Astronomi Kulesinden selam çaktıktan sonra gidip içini gezebilirsiniz.

4-Charles Köprüsü

Charles Bridge, Karl Köprüsü, hangi isimle anmak istersiniz bilemem 🙂 Prag deyince aklam gelen en güzel yerlerden bir tanesi olduğu kesin. Vlatava nehri üzerindeki bu köprü yapıldığı dönem nehir üzerindeki tek köprüymüş. Ve eski şehri Prag Kalesi ile birbirine bağlamış.

Köprünün her iki ucunda birer kule var. Bunlar günümüzde köprüyü turistik bir cazibe haline getirse de geçmişte aslında gözlem amaçlı kullanılmışlar.

Üzerinde birbirinden güzel heykeller var. Her birini ayrı ayrı fotoğraflayarak köprünün üzerinde yürümek ise gerçekten Prag’da yapabileceğiniz en güzel aktivite.

5-Kafka Müzesi

“Bin sizi gizliyi hiç sivmiyirim yiii” diyenlerin ağzına kürekle vurduran müze. Prag demek, Kafka demek çünkü. Dünyaca ünlü yazar Kafka, Prag’da eski kent meydanına yakın bir yerde doğmuş. Ve burada büyümüş. Pek çok kadınla ilişki kurduğu ve nişanlandığı halde hiç evlenmemiş. Babası ile pek iyi ilişkileri olmayan Kafka, başta babası olmak üzere ailesi ve yakın arkadaşlarına sayısı mektup yazmış. Kafka müzesinde işte bu mektuplar, ve kitaplarının orijinalleri sergileniyor.

İnsanı çok ilginç bir ruh haline sokuyor müze. Öyle ki Kafka’nın doğup büyüdüğü dönemin buhranı, müzenin içinde fazlasıyla hissediliyor.

Müzenin bulunduğu mahalle, Kafka’nın bir zamanlar yaşadığı yer. Dolayısıyla müzenin etrafında insan kendini çok değişik bir ruh hali içinde buluyor.

Charles Köprüsünden oldukça yakın bir mesafede müze. Old Town tarafından köprüyü kullanıp karşı tarafa geçtikten sonra sadece bir kaç dakikalık yürüyüş ile ulaşabilirsiniz.

Müzenin giriş ücreti 300 CZK. Online bilet alarak rahatça giriş yapabilirsiniz.

6-Dar Sokak

Prag’ın mı yoksa dünyanın mı en dar sokağı bilmiyorum. Ama tam bir turist attraction olduğu kesin.

Charles Köprüsünden Kafka Müzesi’ne doğru giderken yolunuzun sağ tarafında bu komik sokağı göreceksiniz. Sokağın başındaki insan kalabalığından zaten anlarsınız nerede olduğunu. Maps’e yazmanızda bile gerek yok.

Her iki ucunda trafik ışığı var. Sokağın bir başındaki butona bastığınızda diğer başındaki ışık kırmızıya dönüyor. Işık yeşile dönmeden sokağa girerseniz içeride karşı taraftan gelenle karşılaşıp kalıyorsunuz. Bir tarafın geri gidip yolu açması lazım. O kadar dar.

Kilo problemi, kapalı alan korkusu vb şikayetleriniz varsa sokağın başını görün yeter. Diğer ucuna gitmenize gerek yok. Zaten diğer ucu da restorana çıkıyor. Adamlar konumu çok iyi değerlendirmiş anlayacağınız :))

Konumu için Maps’e “Narrowest Street of Prague” yazmanız yeterli.

7-Lennon Duvarı

Prag’dan önce Berlin’e gidenler için çok tanıdık bir yer burası. Çünkü alası Berlin’de var. Ama bu duvar da en az Berlin duvarı kadar güzel.

The Beatles grubunun efsanevi üyesi John Lennon, 1980 yılında vurularak hayatını kaybetmiş. O günden beri Prag’daki Fransız Konsolosluğunun karşısında yer alan bu duvara, onun anısına graffitiler yapılmış. Şiirler yazılmış. Duvar barış ve sevginin sembolü haline gelmiş.

8-Prag Kalesi ve St Vitus Katedrali

Kale, dünyanın en büyük kalelerinden biri. Aynı zamanda da Prag’ın en güzel manzarasına sahip yeri. St Vitus Katedrali ise Prag’da görüp görebileceğiniz en güzel mimari yapılardan bir tanesi.

9-Dancing House

Aslında Hollanda kökenli bir sigorta şirketinin binası olan, ama turistik anlamda Prag’ın en ilgi çekici yeri olan ilginç yapı. Mimari açıdan pek çok tartışmalara neden olmuş, hatta bir dönem dünyanın en çirkin binası ünvanı almışlığı bile var.

Şuanda çatı katında bir Fransız restoranı bulunuyor. Bina içinde de bir kaç uluslararası firmanın ofisi mevcut.

Prag ile ilgili tüm sorularınızı yorum olarak yazabilirsiniz. Ayrıca sosyal medya hesaplarım üzerinden de bana sorularınızı iletebilirsiniz.

One Response

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *