NİĞDE GEZİ REHBERİ – 1 GÜNDE GEZİLEBİLECEK YERLER, ULAŞIM

in
İç Anadolu,Mimari,Niğde,Türkiye

Bize göre "orada ne var ki?" diye sorulan yerler her zaman çok özeldir. Niğde de onlardan bir tanesi. Kapadokya'nın resmen üvey çocuğu. Herkes akın akın Kapadokya'ya gidiyor ama çoğu kişi nedense burayı es geçiyor. Kapadokya gezinize sadece 1 gün ekleyerek görebileceğiniz bu harika şehir için size 1 günlük gezi rehberi çıkardık.

Kapadokya çok özel bir bölge. Sadece yerli değil, yabancı turistin de çok rağbet gösterdiği bir yer. Ama pek çok kişinin göz ardı ettiği nokta, Kapadokya’nın aslında bildiğimizden çok daha büyük bir bölge olması. Durum böyle olunca, bölgenin bazı yerleri gezginlerin ağına pek takılamıyor. Niğde de maalesef gezginlerin Kapadokya bölgesi içinde pek dikkatini çekmeyenlerden. Ama biz bu özel yeri herkesin ziyaret etmesinden yanayız. Niğde yolcularının mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz yazımız ile birlikte, aşağıdaki bağlantıdan Youtube videomuzu da izlemeyi unutmayın.

https://youtu.be/r7mFJNOVE90

Niğde Hakkında

Niğde, İç Anadolu’nun bize göre en kıymetli şehirlerinden bir tanesi. Pek büyük ve hareketli bir şehir olmasa da, Kapadokya bölgesine yakınlığı, Türkiye’de mumya görebileceğiniz sayılı yerlerden biri olması ve el değmemiş doğası ile uzun zamandır bizi çok cezbediyordu.

Niğde, höyük ve ören yeri kaynayan bir şehir. Yani inanılmaz güzel bir tarihi dokuya sahip. Ama bununla kalmıyor. Şehirde çok ciddi bir termal kaynak var. Dolayısıyla sağlık turizmi için de tercih edilebilecek şahane yerlerden bir tanesi.

Niğde Gezi Rehberi

Çok rahatlıkla 1 gün içerisinde gezip bitirebileceğiniz bir şehir Niğde. Eğer imkanınız varsa, sadece şehir içini gezmekle kalmayın. Şehir merkezi dışında kalan ören yerlerini de görün. Ve hatta bizce mutlaka Bolkarlarda kamp yapın.

Niğde seyahatiniz sırasında Müzekartınızın güncel olmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü bizim aşağıda önerdiğimiz bazı yerlerin girişi Müzekart ile ücretsiz.

Bizi Niğde’ye getiren en önemli şey Gümüşler Manastırı oldu. Bu yüzden ilk önerimiz de Gümüşler Manastırı olacak.

Gümüşler Manastırı

Bizans sanatının en güzel örneklerinden biri bu manastır. Kapadokya bölgesinde benzeri pek çok manastır var aslında. Fakat burayı özel yapan şey içerisindeki duvar resimleri.

Kayalara yekpare şekilde oyulmuş inanılmaz bir mimari bu. Mimarisinin benzer örneklerine Kapadokya’da rastlamak mümkün. Fakat duvar resimlerinin eşi yok.

Manastırın üst katındaki duvar resminde bazı hayvanlar ve av sahneleri tasvir edilmiş. Bu duvar resmi üzerinde 3 farklı ressamın çalıştığı düşünülüyor.

Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirlerine araçla sadece 40 dakika mesafede. Bu yüzden bizce Kapadokya turu yapacaksanız, Niğde’nin tamamını gezmeseniz bile en azından bu manastırı görün.

Eğer Müzekart varsa giriş ücretsiz. Yoksa 20 TL ücreti var. Müzekartınızı online olarak almak için bu linke tıklayabilirsiniz.

Andaval Ören Yeri

Bir diğer adı ile Konstantin ve Helena Kilisesi. İstanbul’dan kutsal topraklara giden hac yolu üzerinde Kilikya topraklarında Büyük Konstantin’in annesi Helena tarafından yaptırılmış.

Eğer Müzekart varsa giriş burada da ücretsiz. Ama yoksa 20 TL ödeyerek de giriş yapabilirsiniz.

Niğde Müzesi

Geldik en çok merak edilen yerlerden bir tanesine. Türkiye’de mumya görebileceğiniz nadir yerlerden biri Niğde Müzesi. Normalde pek çok insan şehir müzelerini es geçer. Ama bu müze bunlardan bir tanesi olmasın.

Müzede bir yetişkin kadın ve 4 tane çocuk mumyası var. Çocuklardan bir tanesi prematüre bebek. Kadın ise genç yaşta enfeksiyon sebebiyle ölmüş. Sarı saçları sebebiyle kadın, “Sarışın Rahibe” lakabı almış.

Çocukların 3 tanesinin yüzleri biraz deforme olduğu için ürkütücü bulduk. Bu yüzden fotoğraflarını burada paylaşmayacağız. Ama görmek isteyenler yukarıdaki bağlantıdan Youtube videomuzu izleyebilirler. Orada sansürsüz şekilde mumyaların tamamını paylaştık.

Niğde Kalesi

Eğer şehri tepeden görmek isterseniz çıkmanız gereken yer burası. Eski Niğde şehrinin etrafını çevreleyen surlar bunlar. Aslında günümüze kalan pek de kayda değer bir şey olmasa da, manzarası için uğramayı hak ediyor.

Sungurbey Camii

İlhanlılar Döneminde Niğde valisi Sungur Bey döneminde inşa edilmiş. Tam yapım tarihi ile alakalı pek bir bilgi yok. Bir dönem barut deposu olarak işlev görmüş. Ve bu dönemde dev bir patlama sonucu yapı tamamen zarar görmüş.

Hüdavent Hatun Türbesi

Anadolu Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri bu türbe. Zaten benzerlerini Erzurum’da sıkça görmek mümkün olsa da, Niğde’de de görmek bizi mutlu etti.

Hüdavent Hatun, Anadolu Selçuklu suntanı IV Rukneddin Kılıç Aslan’ın kızı. Hazır Erzurum’dan konu açmışken de belirtelim…Erzurum deyince aklam gelen ilk yer, Çifte Minareli Medrese, Hüdavent Hatun tarafından yaptırılmış. Kendisinin kabri de zaten Çifte Minareli Medrese’nin en büyük kümbetinin altında. Bu türbe, vefatının ardından kendisinin adına inşa ettirilmiş.

Ak Medrese

Eğer siz de Selçuklu mimarisi ile ilgileniyorsanız, burası tam size göre. Ayrıca Niğde’nin en güzel sembollerinden bir tanesi de bu medrese.

Ak Medrese ismi, medresenin kapısındaki beyaz mermerden geliyor. Çünkü kapı tamamen beyaz mermerden. Yapı açık avlulu ve 2 katlı. Yani Erzurum Çifte Minareli Medrese ile aynı mimari yapıya sahip. Ve en az onun kadar güzel.

Alaeddin Camii

Niğde’nin en etkileyici mimari yapılarından biri bizce burası. Çünkü yapının doğu kapısı inanılmaz bir görsel şölen. Ayrıca da fevkalade bir zeka mahsülü örneği.

Bu kapının üzerinde, eğer doğru vakitte giderseniz, bir kadın başı silüeti göreceksiniz. Bu kadın silüeti, efsaneye göre Niğde sancak beyinin kızı. Ve yapının ustası, asla evlenemeyeceğini bildiği bu kıza karşı karşılıksız duygular besliyor.

Bu imkansız aşkın sonucunda ortaya bu kapı üzerindeki taçlı kadın başı silüeti çıkıyor. Usta taşları öyle bir dizmiş ki kapı üzerine, belli saatlerde taşların gölgeleri bir araya gelip bir kadın başı silüeti oluşturuyor. Gerçekten insanın ağzını açık bırakacak bir sanat örneği.

Eğer yaz aylarında, saat 09.30-11.00 saatleri arasında giderseniz, bu silüeti görme şansınız çok yüksek.

Tyana Antik Kenti ve Su Kemerleri

Bor ilçesine bağlı Kemerhisar kasabasındaki ören yeri ve su kemerleri. İtiraf edelim, hayatımızda hiç bu kadar gündelik yaşamla bütün halde bir ören yer görmedik. Hatta kazı alanının içinde ev var. Kazı alanının çatında hem de.

Henüz kazıların da tam olarak bittiğini söyleyemeyiz. Bu yüzden antik kenti sadece dışarıdan görme şansımız oldu. Ama su kemerleri gerçekten etkileyici.

Tyana, tarih öncesi dönemden Hititler’in yıkılışına kadar geçen dönemde pek çok uygarlığın evi olmuş. Ve su kemerleri her dönemde az sonra bahsedeceğimiz Roma Havuzu’ndan buraya su taşımış.

Antik kent beklentinizi karşılar mı bilmiyorum. Ancak su kemerlerinin karşılayacağından eminiz. Bir kısmı toprak altında olan su kemerleri, Tyana’ya yaklaştıkça yerin üzerine çıkıyor ve gittikçe yükseliyor.

Ayrıca yerleşimin ortasında bu kadar bozulmamış halde olmaları da çok güzel. Demek oluyor ki halk bu eserler ile barış içinde yaşamış. Kemerhisar halkına bu konudaki özenleri sebebiyle teşekkür etmek isteriz.

Roma Havuzu

Yukarıda da bahsettiğimiz Tyana Antik Kenti’nin su deposu olan havuz. Olimpik bir havuz boyutlarında ve 2.5 metre derinlikte bu havuz.

Çok büyük beklentiyle giderseniz “bu muymuş” demeniz çok olası. Ama Tyana ile olan ilişkisini bilerek gitmeniz ciddi şekilde fark edecek. Boru mu yahu bir zamanlar koca bir şehrin su deposu olmak 😀.

Günümüzde etrafı mesire alanı olarak kullanılıyor. Havuz ise sevimli kazların ve ördeklerin yaşam alanı.

Bonus: Bolkar Dağları

Biz altımızdaki arabadan emin olamadık. Keşke olsaydık. Bolkar dağları insana kendini İsviçre Alplerinde hissettirecek kadar güzel ve yeşil. Ayrıca buzul gölleri de cabası.

Burası genelde kamp ve trekking severlerin tercih ettiği el değmemiş güzellikte bir yer. Hele ki Karagöl ve Çiniligöl, insanın ağzını açık bırakacak güzellikte. Fakat her güzelin bir bedeli var. Bu güzellere ulaşmak için de ya çok ciddi bir yürüyüşü göze alacaksınız ya da bir yerden traktör bulacaksınız. Gerçi bize yöre halkı “Altınızdaki araçla rahatça çıkardınız neden indiniz” dediyse de inmiş bulunduk bir kere.

Sonuç olarak biz göremedik ama altındaki araca güvenen yolcular için buraya Bolkarları ve buzul göllerini yazmadan geçemedik. Eğer imkan varsa burayı es geçmeyin sakın. Hatta yapabiliyorsanız kamp yapın.

Niğde’ye Ulaşım

Niğde, ulaşması oldukça kolay bir şehir. Hava yolu ile direk ulaşım yok. Fakat Kayseri, Nevşehir veya Adana’ya havayolu ile ulaştıktan sonra, Niğde’ye karayolu ile kolaylıkla gelebilirsiniz.

Niğde ile ilgili tüm sorularınızı yazının altına soru olarak yazabilirsiniz. Ayrıca bize sosyal medya hesaplarımız üzerinden DM yoluyla da ulaşabilirsiniz.

Tags :

niğde, Niğde gezi rehberi, Niğde gezilecek yerler

Share This Post :

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *