Bremen deyince direkt aklınıza mızıkacılar geliyor değil mi? Hatta itiraf edin, sırf onun hatırına Bremen’i merak ediyorsunuz :). Evet, mızıkacılar bu şehri insanın gözüne çok sevimli gösteriyor bu doğru. Ama sadece bu kadarı var diye düşünüyorsanız, o düşünceyi şimdi sakince bir kenara bırakın. Sizi bu küçük ama dolu dolu şehirde kısa bir geziye çıkarmak istiyorum.

Almanya’da 3 şehir gezdim. En güzeli Bremen’di diyemem ama en çok Bremen’i sevdim diyorum soranlara. Buz gibi soğukta içimi ısıttı bu şehir benim.

Fransa’da başlayan noel pazarları serüvenimin ikinci durağı Bremen oldu. Noel pazarları deyince Avrupa’da akla gelen ikinci ülke Almanya. Her şehrinde ayrı bir panayır. Bremendeki noel pazarları da aynı anda hem çok nezih hem de aşırı eğlenceliydi. O konuya ayrıca değineceğim. Başlamadan önce aşağıdaki bağlantıdan Youtube videomu da izlemeyi unutmayın. Ayrıca Bremen Gezi Tüyoları yazımı da bunu bitirdikten hemen sonra okumak üzere şimdiden yeni sekmede açın.

Bremen Hakkında

Almanya eyalet sistemiyle yönetilen bir ülke. Bremen de Almanya’nın eyaletlerinden bir tanesi. Bremen hem şehrin hem de eyaletin ismi. Almanya’nın en büyük şehirlerinden biri ama eyalet olarak en küçüğü. Eyalet Bremen ve Bremerhaven olmak üzere sadece 2 şehirden ibaret.

Kuzey Denizi kıyısındaki bu eyalet, Almanya’nın ikinci büyük limanına ev sahipliği yapıyor. Bremerhaven, Kuzey Denizi kıyısında bir liman şehri. Bremen Kuzey Denizi’nden 16 km içeride konum olarak. İki şehir Weser Irmağı ile birbirine bağlanıyor. Bremerhaven limanına yanaşan gemiler Weser’i geçemeyecek büyüklükteyse, Bremerhaven Limanı’nda yüklerini indirip, mavnalar ile bu yükler Bremen’e getiriliyor. Hamburg’dan sonra ülkenin en önemli liman ve ticaret noktası.

Ortaçağ ve Rönesans mimarisinin bir arada olduğu harika bir kent dokusuna sahip. Her devrin izlerini taşıyor. Savaş da görmüş, barış da. Bu yüzden de hikayesi olan bir şehir.

Aynı anda hem inanılmaz huzurlu, hem de kıpır kıpır. Almanya’da gezdiğim hiç bir şehirde bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum.

Bremen Gezi Rehberi

O kadar küçük ama dolu dolu bir şehir ki, herkesin mutlaka en azından 1 haftasonu gelmesi gerektiğini düşünüyorum bu şehre. Tam bir beyaz yakalı gezgin dostu. Her yeri yürüyerek rahatlıkla gezebiliyorsunuz. Aşağıda listelediğim her nokta, neredeyse tamamen aynı yerde çünkü.

Çok rahatlıkla 2 günde gezip bitirebileceğiniz yerler sıralı tam listeyi aşağıda veriyorum. İlk durak elbette Bremen Mızıkacıları olacak :).

1- Şehrin Sembolü – Bremen Mızıkacıları Heykeli

Tabi ki Bremez gezi rehberi yazısından ilk olarak buradan bahsedecektik değil mi :). Bremen’in sembolü haline gelen bu sevimli heykel, önünden mutlaka bir kaç kez geçeceğini bir yapı.

Bunun ne olduğuna anlam veremeyenler için kısaca bahsetmek istiyorum. Bremen Mızıkacıları, Grimm Kardeşler’in fabl (hayvanların konuştuğu varsayılan edebi tür) tarzında bir eser. Bu eserde de kahramanlarımız eşek, köpek, kedi ve horoz.

Fabl eşekle başlıyor. Eşek artık yaşlandığı ve eskisi gibi iş göremediği için sahibinden kötü muamele görür. Bu yüzden kaçmaya ve şehre giderek müzisyen olmaya karar verir. Bremen’e doğru yola çıkar. Yolda kaderi kendisi gibi sahibinden kötü muamele görmek olan köpekle karşılaşırlar. Bremen’e doğru gittiğini, hayatını orada müzisyenlik yaparak kazanmak istediğini söyler. Köpeğe “hadi sen de bana katıl” der. Köpek kabul eder. Ve yolda kedi ile karşılaşırlar. Maalesef kedinin de kaderi onlarla aynıdır. Böylece ekibe bir de kedi katılır. Son olarak karşılarına horoz çıkar. Ve dördü beraber Bremen’e doğru yola devam ederler.

Gece çökünce ormanın içindeki bir eve yakın bir yerde dinlenmeye karar verirler. Bakarlar ki evde kimse yok. Fakat bir süre sonra evin içinde hırsızlar olduğu fark ederler. Bunun üzerine hırsızları kaçırmak için bir plan kurarlar. Boy sırasına göre birbirlerinin üzerine çıkarlar. Böylece dev bir canavar gibi görünürler. Hırsızları korkutup kaçırırlar. Böylece insanlara da iyilik yapmış olurlar.

Bu hikaye nedeniyle de Bremen Mızıkacılarının bir heykeli dikilir. Ve mızıkacı dostlarımız şehrin sembolü olur. Aslında çok küçük bir heykel. Ama gerçekten çok sevimli. Heykelin önüne gittiğimizde eşeğin iki bacağını tutup dilek dilemeyi unutmayın.

2- Tadına Doyulmaz Meydan – Bremer Marktplatz

Klasik Avrupa şehir planlaması ilkelerine göre her şehrin ufak da olsa bir meydanı vardır. Ve bu meydanın etrafında şehrin tarihi binaları, yönetim merkezler vb şeyler vardır. Bremen’de de bu olmazsa olmaz tabiki. Şehrin en civcivli noktası. Diğer şehir meydanlarına göre biraz daha küçük de olsa, yolunuzun elbet düşeceği yer burası. Bremen Mızıkacıları ve diğer tüm anlatacağım yerler, bu meydandan sadece birkaç adım yürüme mesafesinde.

3- Şehrin İkinci Sembolü – Roland Anıtı

Boşuna o başlığı atmadım. Bremen sadece mızıkacılar şehri değil aynı zamanda şövalyeler şehri. Şehirde tüm hediyelik eşya dükkanlarında göreceğiniz ikinci tasvir de Roland heykelciği. Tüm hediyelik eşyaların üzerinde var kendisi.

Heykel 1400’lü yıllarda, taştan inşa edilmiş. Bugünkü Almanya’yı fetheden Kutsal Roma İmparatoru Şarlman’ın en yiğit ve sadık şövalyesiymiş Roland. Aynı zamanda Roncevaux Geçidi Savaşı’nın ve bu savaşla ilişkili olan Roland Destanı’nın en büyük kahramanıdır.

Roncevaux Geçidi Savaşı’ndan kısaca bahsetmek gerekirse, Kutsal Roma İmparatoru Şarlman önderliğindeki Haçlı orduları, Endülüs’ü yeniden fethetmek için Müslüman Araplar ile savaşa girmiş. Roland bu savaş sırasında kahramanca can veren askerler arasında. Bu Ortaçağ savaşı, halk arasında dilden dile anlatılan bir manzum eser haline gelmiş zamanla. Chanson de Roland isimli epik Ortaçağ şiirinin ve destanın da ilham kaynağı işte bu savaş. Bu yüzden de heykel Ortaçağ döneminde şehrin koruyucusu niteliğindeymiş. Heykel 2004 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde

4- Her Şehrin En Kıymetlisi – Rathaus

Rathauslar Almanya’nın hangi şehrinde olursanız olun mutlaka görülmesi gereken yerler listesindedir. Ama Bremen’deki daha bunların içindeki en tatlısıdır.

Tuğla işçiliği olan bu Gotik stildeki bina, Almanya’da bu mimari stildeki en değerli yapılardan bir tanesi. Gotik, Rönesans ve Ortaçağ mimari o kadar güzel bir uyum içinde ki, izlemeye doyamıyorsunuz.

5- Şaşaalı Görüntüsüyle Son Noktayı Koyan Yapı – St Petri Dom

13. yy’dan kalma Gotik mimarisi ile göz dolduran Evanjelik katedrali. İçerisinde aynı zamanda ücretsiz olarak gezebileceğiniz ilginç de bir müzesi var. Müzede katedralin 1200 yıllık tarihine ışık tutan çok sayıda tarihi eser sergileniyor.

6-Alışılmışın Dışında Bir Yer – Bleikeller

St Petri Dom’un hemen yan tarafında göreceğiniz bir kapıdan girişi olan ilginç yer. Burası da katedralin bir bölümü ama katedralin içinden bu bölüme doğrudan giriş yok. İçerisinde 8 adet mumya bulunuyor. Aslında bir mahzen. İçerisindeki mumyalar sebebiyle de katedralin en çok ziyaret edilen kısmı burası.

7-Eğlence Ve Tarihin Buluştuğu Yer – Böttcherstraße

Bremen’in en ünlü caddesi burası. Marktplatz’da serseri mayın gibi gezerken fark etmemiştim girişini. O kadar da iddiasız. Kırmızı kiremit binalardan oluşan ince uzun bir cadde. Sadece 100 metre uzunluğu var. Ama türlü türlü huyu var. İçindeki müzeler, birahaneler, alışveriş mağazaları ve cafeler ile 100 metrenin en verimli kullanım şekli.

Ortaçağ’dan kalma bu cadde, aslında o dönemde Marktplatz ile şehir limanını birbirine bağlıyormuş. Limanın yeri değişince, cadde de önemini yitirmiş. Sonrasında ise burası kahve ticareti için önemli bir nokta haline gelmiş. 1. ve 2. Dünya Savaşları esnasında ise ne yazık ki zarar görmüş. Yapılan onarım ve restorasyonlar sonucu ise günümüz Bremen’inde vazgeçilmez bir eğlence ve sanat merkezi.

8 – Ortaçağ’dan Kalma Balıkçı Mahallesi – Schnoor

Geldik bu şehrin en keyifli bölgesine. Taş sokakları ve daracık aralıklarıyla küçük ve sevimli mahalle Schnoor. Aslında Bremen’in Ortaçağ kimliğini koruyan tek bölgesi bile diyebiliriz. Weser nehri yakınlarında kurulmuş bu mahalle, aslında Ortaçağ döneminde oldukça fakir bir bölgeymiş. Zamanla balıkçılık faaliyetleri ve zengin tüccarların bu civarlara yerleşmesi ile kalkınmaya başlamış. Schnoor kelimesi de zaten Almanca’da “sicim, halat” gibi anlamlara sahip. Yani direk balıkçılık ile ilişkili.

Mahallenin tarihi 10. yy’a kadar dayanıyor olsa da, günümüzde hala ayakta olan en eski bina 15. yy’dan kalma. Buradaki evlerin ve sokakların inanılmaz derecede dar olması, bir dönem refaha ulaşan mahallenin 19. yy gelişmeleriyle günlük hayata giren araç trafiğine uygun olmaması anlamına da gelmiş. Dolayısıyla Schnoor yine gözden düşmüş. Şehrin geri kalanında oldukça büyük arsalar üzerine inşa edilen tüccar villalarına karşılık, buradaki sefalet sebebiyle mahalledeki yapı alanları hep çok dar olmuş. Yer olmadığı için de tadilat yapıp büyütme gibi bir proje yapılamamış. Proje yapılsa da para yokmuş zaten.

Bütün bunların üzerine bir de 1. ve 2. Dünya Savaşları geçmiş bu bahtsız mahallenin başından. Acınacak durumdaki mahalle nihayet 1959’da hak ettiği değeri yeniden görmeye başlamış. Schnoor restore edilmiş, koruma altına alınmış.

Günümüzde Bremen’in en turistik yerlerinden biri. Çok güzel mekanlar, mağazalar, iki kolunuzu yanlara doğru açamayacağınız darlıkta sokaklar ile tam bir cazibe merkezi. Sokaklarında Ortaçağ ruhunu yaşatmak istercesine Ortaçağ kostümleriyle ortalıkta gezen insanlar görürseniz, kaçırmayın fotoğraf çektirin onlarla.

Bonus 1 – Oldenburg

Buraya kadar gelmişken, yakınlardaki küçük ve sevimli şehir Oldenburg’a da uğrayabilirsiniz. Oldukça sakin ve keyifli bir şehir.

Bonus 2 – Bad Swizchenan

Oldenburg’a da, Bad Swizchenan’a da trenle Bremen’den rahatlıkla gidebiliyorsunuz. Hollanda sınırına çok yakın olan bu kasaba, Almanya’nın huzur evi. Ciddi manada söylüyorum bunu, çünkü Almanlar buraya yaşlılıklarını geçirmeye geliyorlarmış. Aynı zamanda Almanya’nın sağlık turizmi merkezi. Bütün caddelerde doktor klinikleri görüyorsunuz. Estetik cerrahlardan, diş hekimlerine kadar aradığınız her türlü doktor var şehirde. Bad Swizchenan gölü kıyısındaki bu tatlı şehir, yavaş yavaş Hollanda esintilerini hissetmeye başladığınız da bir yer. Almanya’dan Hollanda’ya doğru gitmekte olduğunuzun emaresi niteliğinde inek heykelleri, yel değirmenleri ve değişen bir ambiyans.

Yaz aylarında giderseniz çok daha cıvıl cıvıl ve keyifli bir yer. Gölde yüzebiliyorsunuz. Aynı zamanda göl, yılan balığı yetiştiriciliği sebebiyle bu kasabayı bir gastronomi merkezi haline de getiriyor. Çünkü Almanya’da yiyebileceğiniz en lezzetli yılan balıkları bu gölde yetişiyor.

Bremen Noel Pazarları

Avrupa’nın en güzel noel pazarlarının Almanya ve Fransa’da olduğu aşikar. Almanya’nın neresine giderseniz gidin gerçekten çok eğlenceli bir ambiyans sizi bekliyor olarak. Bremen’de de öyle.

Bremen’de Noel pazarları Marktplatz ve civarında kuruluyor. Çeşit çeşit stantlarda Alman usulü sosisler, sıcak şaraplar, hediyelik eşyalar satılıyor. İçinde patates ve domuz eti olan bir çeşit çorba ve patates graten gibi pek çok sokak lezzetini de deneme şansımız oldu.

Atlıkarınca ve dönme dolap gibi Lunapark oyuncaklarının küçüklerini de kuruyorlar. İnsanlar özellikle haftasonları bu pazarlara çocukları ile eğlenmek için geliyorlar. Kesinlikle müthiş bir atmosferi var.

Bremen’de baldan üretilen pek çok ürün de Noel pazarlarında satılıyor. Mesela bal şarabı. Bir şişe bal şarabının fiyatı 10 Euro. Oldukça kaliteli bir hediyelik eşya.

Çok eğlenceli ama insanın üzerine üzerine gelmiyor Bremen’deki Noel pazarları. Bu yüzden keyfini doya doya çıkarabiliyorsunuz.

Aynı zamanda Weser nehri kıyısında tematik Ortaçağ Noel Pazarı etkinliği de var ki ben bir Ortaçağ hayranı olarak bunu daha çok beğendim. Tüm satıcılar kostümlü.

Çeşit çeşit ve yüksek alkollü meyve şarapları büyücülük ya da Ortaçağ barı temalı stantlarda satılıyor. Bardaklar topraktan yapılmış. Etrafta arp çalan kostümlü müzisyenler, korsan tekneleri ve daha neler neler. Noel pazarı zamanı giderseniz sakın kaçırmayın.

Noel pazarları zamanı Bremen’i ziyaret etmek isterseniz, seyahat planınızı yapmadan önce bu linke tıklayarak Noel pazarlarının tarihlerini kontrol edebilirsiniz.

Bremen ile ilgili tüm sorularınızı yazının altına yorum yazarak bana ulaştırabilirsiniz. Aynı zamanda bana sosyal medya hesaplarım üzerinden de ulaşabilirsiniz.

One Response

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *