Bu konuda çok ciddiyim. İran’ı görmek, hakkıyla gezmek, içine sindirebilmek, İran’ı olduğu gibi kabul edebilmek ve oradan İran’ı sevmiş olarak ayrılabilmek herkese nasip olacak iş değil. Ben kendi adıma bu konuda çok şanslıyım. Bir anlık planla ve hiç düşünmeden gidip, sanki bu dünyanın bir parçası olmayan bir yerde buldum kendimi. Üstelik de tek başıma denebilecek kadar tek başıma.
Normalde gezi rehberi yazarken nasıl planlayabileceğinize dair detayları tek tek, en ince ayrıntısına kadar veririm. Ama bu sefer öyle olmayacak. Çünkü her gezginin İran deneyimi birbirinden tamamen farklı 🙂 Ve ben bu ülkenin güzelliklerini doya doya yaşamak, sevmeyeceğimden adım gibi emin olduğum yüzüyle karşılaşmamak için İran’a tur ile gittim.
Cevap çok basit. Ve aslında çok büyük kısmını da yukarı da verdim.
İran dolu dolu tarihi, renkli, el değmemiş, kendine has kültürü ve sıcak kanlı insanları ile hafızamda yer etmesini istediğim özel bir coğrafya olmuştu her zaman. Ve bu da beni İran’ tur ile gitmeye teşvik eden en büyük sebeplerden biriydi.
İran’da dolu dolu bir rota planlamak, İran’daki birtakım kısıtlamalar sebebiyle bazen zorluyor insanı. Örneğin iç hat uçuşu almak bazen Türkiye üzerinden imkansız oluyor. Çünkü İran’daki bazı havayolları İran dışında online alışverişe açık olmuyor. Burada ne demek istediğimi de ilerleyen kısımlarda daha iyi anlayacaksınız.
İran tarihi ve kültürü, Vikipedi’den iki makale okuyarak içselleştirebileceğiniz bir şey değil. İran süprizlerle dolu ve tek kelimeyle derinliği olan bir ülke. Bu yüzden onu iyi bilen biriyle gezmenin vereceği keyif, tek başınıza gezdiğinizde alacağınız keyif ile kıyaslanamaz bile.
Tek başınıza gittiğinizde yüzeysel olarak göreceğiniz tarihi yapılar, kerpiç sokaklar, renkli çiniler ile dolu Selçuklu izleri taşıyan meydanlar, hanlar, hamamlar göreceksiniz. Ama gördüklerinizin arka planında ne kadar büyük bir miras olduğunu içselleştirebilmeniz zor olabilir. Bu yüzden ben İran’a gitmek isteyen herkese kendilerine çok iyi bir rehber bulmalarını öneriyorum.
Para biriminin bile bir düzeni yok İran’da. Az sonra bahsedeceğim Tümen mi Riyal mi ikilemi gibi pek çok konuda “eeee bunun doğrusu ne şimdi?” diye kafa karışıklığına düşeceğiniz konular oldukça fazla. Turist olarak gittiğimizde başımızı örtmeli miyiz örtmemeli miyiz sorunsalı da bunlardan biri örneğin. İran ile ilgili aklınızdaki bazı spesifik soruların, İranlılar tarafından bile kesin bir cevabı olmayabiliyor.
Tam olarak yukarıda bahsettiğim konudan sebep, İran sosyal medyada çok manipüle edildiğini düşündüğüm bir ülke. Hiçbir gezginin İran deneyimi birbirinin aynısı değil demiştim. Ama bu kadar da farklılık olmaz be kardeşim. İran sosyal medyada etkileşim kasmak isteyen ve kendini “influencer” olarak tanıtan pek çok “influencer”ın radarına takıldı ve takılmaya da devam ediyor. Bu sözde influencerlar öyle bir tanıtıyor ki İran’ı onları izleyen insanlar sadece “maceracı backpackerların” İran’a gidebileceğini düşünerek büyük bir önyargıya kapılıyorlar. Bilinçli bir sosyal medya kullanıcısı da olsanız, bu tip içerikler bilinçaltınızda İran’a karşı “lan acaba mı?” sorusunu getirebiliyor. Benim de aklıma getirmedi dersem yalan olur. Fakat bütün o kaygıların yersiz olduğunu düşündüğüm deneyimler yaşadım ben İran’da.
İran’ı tek başına gezen ve “backpacker” kategorisine girmeyen pek çok gezgin var. Ama ben yukarıda saydığım sebeplerden ötürü kesinlikle tur ile gidilmesi taraftarıyım.
Şart mı? Asla değil. Fakat benim “turla gidilmesi gereken ülkeler” listemin başlarında gelen ülkelerden bir tanesi kesinlikle İran.
Vizesiz gidebildiğimiz en kaliteli ülkelerden biri İran. Bu kadar büyük kültürel zenginlik, sıcakkanlı yerel halk, lezzetli yemekler ve doğal güzelliklerin vizesiz olması büyük nimet. Üstelik bize göre de oldukça uygun fiyatlı.
Pasaportunda ABD vizesi olan ya da ABD vizesine başvuracak olan kişiler İran konusunda çok kaygılı olabiliyor. Kaygıya mahal yok. Çünkü size sorun teşkil edecek hiçbir sorun yok. Pasaportunuzda ABD vizesi olması İran’a girişinize engel değil. Ayrıca İran’a girdiğiniz pasaportu sonrasında ABD vize başvurusu yapmak ya da mevcuttaki ABD vizeniz ile seyahat etmek için hala kullanmaya devam edebilirsiniz. Bunun için dikkat etmeniz gereken tek konu İran’a karayolu ile değil, havayolu ile girmek.
İran karayolu ile girişte hiç acımadan damga basıyor. Havayolu ile girişlerde ise damga basmamalarını rica ederseniz gümrük polisi damga basmıyor.
Yine de işinizi garanti altına almak istiyorsanız, İran’a gidiş için kısa süreli de olsa ikinci pasaport çıkartabilirsiniz. Ben öyle yaptım.
ABD değil İsrail vizesi asıl problem. Pasaportunuzda İsrail vizesi veya İsrail’e giriş çıkış yaptığınızı gösteren herhangi bir damga varsa, İran kesinlikle deport ediyor. İsrail, pasaportta İran damgasını çok dert etmiyor ama İran bu konuda çok ketum.
Pasaportunuzda İsrail vizesi varsa, ikinci pasaport çıkartıp İran’a o şekilde seyahat etmeniz gerekiyor.
Herşeyden önemlidir. İran genel olarak güvenli bir ülke. Fakat komşularıyla ilişkileri ve Ortadoğunun genel karışık atmosferi arasında yaşanan gerginlikler sebebiyle İran hep diken üzerinde. En son Mahsa Amini ve petrol fiyatlarına yapılan zam sebebiyle yaşanan iç karışıklıklar gibi beklenmedik şeyler de cabası. Her an herşey yaşamaya gebe bir ülke. Fakat bu demek değil ki, İran’a gitmek tehlikeli. Sadece gündemi takip etmek ve suların durgun olduğu zamanlarda gitmek gerekli.
Günlük hayat, İran’da işlenen suçların ciddi yaptırımları olması sebebiyle epey güvenli. Yine de tedbirin elden bırakılmaması çok önemli.
Bu konu derinliği olan ve uzun uzadıya anlatılması gereken bir konu. Bu yüzden detaylar için İran’da Ulaşım ve İran’a Ulaşım yazıma bağlanıyoruz :))
İran’da iki tane para birimi var. Aslında ikisi de birbirinin aynısı ama neden böyle ikili bir sistem var anlayabilmiş değilim. Mantığını anlamak mecburiyetinde olmadığınız bir sistem, sadece merakınızı gidersin diye anlatıyorum 🙂
Para birimlerinden biri Riyal, diğeri ise Tümen. Riyal yasal olan, Tümen ise halkın çıkardığı gayriresmi olan. Tümen, paranın miktarını belirtmek için kullanılıyor diye özetleyebilirim hatta kısaca. Riyal olan banknotlarda birimi tanımlayan miktarın sonunda 6 adet sıfır göreceksiniz. Bir Riyal banknotunun üzerindeki rakamdan 4 sıfırı sildiğinizde ortaya çıkan şey Tümen oluyor. Gidip para bozdurduğunuzda, aynı miktarda para birimi için birbirinden farklı banknotlar olduğunu da göreceksiniz. Örneğin 100000 birim Riyal’i temsil eden birden fazla banknot ile karşılaşacaksınız. Bazı banknotların üzerinde para miktarının Tümen karşılığının sıfırları atılmış şekilde de yazdığını göreceksiniz. Ama başka bir banknotta onu göremeyeceksiniz mesela. Hiç kafanızı bununla karıştırmayın. Zaten esnafa alışveriş esnasında sorduğunuzda onlar kendi kendilerine çeviriyorlar Tümen’i Riyal’e ya da Riyal’i Tümen’e. Çok da şaapmayın 🙂
Para ile ilgili bilmeniz gereken en önemli detay, iki ayrı döviz kurunun olması. Devletin açıkladığı resmi döviz kuru ve karaborsa kuru. Sokaklarda döviz bozan karaborsacıların, sahte para vermeleri gibi büyük bir risk söz konusu. Fakat bankalardan bozdurduğunuz zaman da çok ciddi zarar ediyorsunuz. Arada neredeyse yarı yarıya fark var çünkü. Ya gerçekten güvendiğiniz, bildiğiniz insanlardan döviz bozdurup karlı bir alışveriş yapacaksınız, ya da döviz bürolarından. Bunların haricinden sokaktaki karaborsacılara yanaşmanızı önermem.
Türkiye’den İran’a giderken yanınızda Euro ya da Usd olmasının bence pek bir farkı yok. Ben Usd götürmüştüm. Ve daha da iyi haber, TL bile bozdurabiliyorsunuz. Direkt bütçenizi TL olarak götürüp orada Riyal’e çevirebilirsiniz.
Bizim kullandığımız ve uluslararası kullanıma açık olan Visa, Mastercard, American Express gibi kartlar, İran’da çalışmıyor. İran bankacılık sistemi, uluslararası kullanıma kapalı. İran’ın kendi bankalarından alınmış bir kredi ya da debit kart yoksa elinizde, imkanı yok kredi kartı kullanamazsınız. Aynı şekilde İran’daki ATM’lerden para da çekemezsiniz. Herşeyi nakit çözmek zorundasınız. Yanınızda yüklü miktarda değil, ama fazlasıyla yeteceğini düşündüğünüz miktarda nakit bulunsun.
Sim kartlarınız İran’da çalışacak. Arama ve aranma konusunda en ufak bir sorun olmayacak. Ama internetiniz konusunda aynı şeyi söyleyemem. Google bile çalışmıyor. VPN olmadan maalesef WhatsApp ve Instagram kullanamıyorsunuz. Uzaktan çalışıp İran seyahatinizde hala iş başında olacaksanız bu uyarımı dikkate alın. Çünkü Gmail’e giriş bile işkence İran’da. Başıma geldi, oradan biliyorum :))
Zöhre bizler için bu soruna da el atmıştı ve her birimiz için birer simkart ile VPN ayarlamıştı önceden. Kurulumunu da bizim için hallettiler.
Uçakla ulaşım sağlayacaksanız, havalimanında sim kart satışı yapan yerler göreceksiniz. Orada göremezseniz, gittiğiniz şehirlerdeki oteller mutlaka size bu konuda yardımcı olurlar. Çünkü ülkedeki yasaklar ne yazık ki herkesi bu konuda uzman hale getirmiş.
Klasik İran turu deyince içinde mutlaka olması gereken şehirler sıralı tam liste
Eğer uçakla gidiyorsanız ve uçuşunuz Tahran’a ise, Tebriz bu rotada çok terste kalıyor. Süre kısıtlaması yoksa, tren hatlarını kullanarak saydıklarımın hepsini ziyaret edebilirsiniz. Süre kısıtlaması varsa ve rotaya Tahran’dan başlıyorsanız, Tebriz ve Şiraz’dan birini seçmeniz gerekebilir.
Uçuşunuz İstanbul’dan Tebriz’e ise ya da karayolu ile gidiyorsanız zaten büyük ihtimalle Tebriz’den başlayacaksınız demektir. Tebriz’i gezdikten sonra zaman kazanmak adına iç hat uçuşu ile Tahran’a geçip oradan rotanın kalanını tren ya da otobüs ile devam edebilirsiniz.
Bizim uçuşumuz Tahran’a idi. Oradan sırasıyla Qum, Kaşan, İsfahan, Yezd, Şiraz ve iç hat uçuşu ile Tahran’a dönüş şeklindeydi. Dolayısıyla Tebriz rotamızda yoktu.
İran en güzel ilk ve son bahar aylarında gezilecek bir ülke. Nisan ve Ekim ayları tam nokta atışı zamanlar. Çünkü İran yazın cehennem gibi sıcak, kışın da aşırı soğuk. Ben Mayıs ortası gitmiştim ve “hayatımda daha önce böyle bir sıcak gördüğümü hatırlamıyorum” diye isyan etmiştim.
“Kaç gün ayıralım?” sorusu ise aslında tamamen sizin beklentiniz ile alakalı bir durum. Ortalama olarak hangi şehre ne kadar zaman ayırmanızı tavsiye ettiğimi aşağıya listeledim.
Normalde şehir şehir link verirdim bu konuda. Ama maalesef İran otellerine booking.com üzerinden erişim mümkün değil. O yüzden kendi gittiğim şehirlerden seçtiğim otelleri listeliyorum. Bu oteller ile bir şekilde iletişime geçerek gecelik fiyatları ve uygunluk durumunu öğrenerek, rezervasyon yapabilirsiniz.
İran’da geleneksel mimarisiyle ve ikon haline gelmiş Pers bahçesi stilinde peyzajıyla öne çıkan konukevleri var. Bunlar kendinizi gerçekten İran’da hissedebileceğiniz en güzel konaklama tipi. Özellikle Kaşan bu konaklama için biçilmiş kaftan. Oradan seçtiğim otellerin tamamı bu tip geleneksel evler.
İran ve meşhur ahlak polisleri…Sosyal medyada İran sokaklarında sandalet ile dolaştığı için ahlak polisi tarafından uyarıldığından falan bahseden insanlar oldukça popüler oldular. Fakat size bu konuda en azından benim kendi deneyimimle ilgili iyi haberim var. Ben İran’da ahlak polisi bile görmedim.
Birkaç yıl önce öldürülen Mahsa Amini’den sonra ahlak polisinin İran’daki faaliyetleri ciddi şekilde kısıtlanmış. Evet, İran’ın hala özgürlükler ülkesi olduğunu söyleyemeyiz ama en azından artık kafanızdaki örtü hafif kaydığı için kimse sizi arabaya bindirip ifadenizi almaya götüremiyor.
İran’da her ne kadar artık ahlak polisi sizi alıp götüremiyor olsa da, bu açık giyinme özgürlüğüne sahip olduğunuz anlamına gelmiyor. Maalesef hala kılık kıyafet kuralları geçerliliğini koruyor. Yanınıza almanız gereken kıyafetler mümkünse vücudunuzun hatlarını belli etmeyecek bol pantolonlar, uzun etekler ve kalçaları kapatacak uzunlukta tunikler olmalı. Ya da uzun kollu maxi elbiseler. Erkekler için de uzun kol olmak zorunda değil ama onların da kesinlikle pantolon giymeleri gerekiyor. Şort yasak.
Baş örtüsü her daim yanınızda olsun. Ama her yerde başınızı örtmek zorunda değilsiniz. Biraz halkın baskısına göre şekillenmiş yeni bir düzen söz konusu. Örneğin ben İsfahan’da hiç başımı örtmedim. Ama Zöhre Qum’da grubumuzdaki tüm kadınları başlarını örtmeleri konusunda uyardı. İş biraz gireceğiniz ortamın insan nabzına göre şerbet vermeye dönmüş.
Ahlak polisi artık karışamıyor olsa da dediğim gibi baş örtüsü ve katı kıyafet kuralları hala toplumsal hayatın çok büyük bir parçası. Bu yüzden insanlar sokakta yürürken gelip size “başını ört” “kolların gözüküyor, daha kapalı giyinmelisin” tarzında uyarılarda bulunabilirler. Bunu garipsemeyin. Sessizce yanlarından uzaklaşın.
Aman diyeyim, İran’da bir Allahın kulu ile polemiğe girmeyin. Sıradan yerel halk zannettiğiniz bir kişi sivil polis çıkabiliyor. Başımıza geldi, oradan biliyoruz.
Grubumuzdan bir kadına durup dururken yaklaşıp, küfür etmeye ve “burası İran s….git buradan” gibi sözel bir saldırıda bulundu birisi. Bunun üzerine devreye asker girip ortalığı sakinleştirdi ve bu sataşmayı yapan kişinin sivil polis olduğunu, her gün bu şekilde turistlere sataştığını ve bu adamla her gün böyle uğraştıklarını söyledi.
Polis ve asker genel olarak huysuz değil ama yine de kendi huzurunuz için inatlaşma ve polemiklerden uzak durun. Ağzımızın tadı kaçmasın Ali Rıza bey.
Yerli halk bazen tutucu yaklaşabiliyor. Kadınlara özellikle, kılık kıyafet konusunda uyarıda bulunma gibi bize ters gelen davranışları olabiliyor. Ama onun dışında herkes çok sıcakkanlı ve Türk dostu. Sevildiğimiz nadir ülkelerden.
İran’da çok sayıda Azeri yaşıyor. Bu yüzden dil sorunu yaşanacak bir ülke değil. Çoğu kişi zaten Azeri olmasa bile Türkçe biliyor.
Ben bununla birebir karşılaşmadım, ama çok duyduğum için sizlere de anlatma gereği duydum. İranlılar, yabancı biri onlardan yardım istediğinde ve işin içine para girdiğinde, yardım ediyor ve ilk başta yardımcı oldukları kişiden para almak istemiyorlar. Sizin için ödedikleri parayı geri almaları ya da size ücretsiz verdikleri hizmetin parasını almaları için ısrar etmeniz gerekiyor. Örneğin taksiye bindiniz, taksici sizden para almayacağını söyledi, size “misafirimizsiniz” gibi bir şeyler söyledi. Parayı alması konusunda ısrar etmeniz gerekiyor. Etmez ve “aaa çok teşekkür ederim” deyip arkanızı dönüp giderseniz ne tepki veriyorlar bilmiyorum. Ama böyle bir kültürleri olduğunu bilin ve insanlara buna uygun şekilde yaklaşın 🙂
Alkol bunların başında geliyor. Ülkeye alkol sokamıyorsunuz. Bu demek değil ki ülkede hiç alkol yok. Valla çatır çatır el altından tüketiyorlar. Eğer doğru kişileri tanıyorsanız ceza bile almıyorsunuz. Ama bu asla yapmanızı tavsiye edeceğim bir şey değil.
Kadın-erkek münasebetleri. Zina bu ülkede en büyük suçlardan bir tanesi. Bekar bir çift olarak İran’a seyahat etmenizde bir sakınca yok, ama birbirinize karşı mesafeli davranmanız gerekecek. Otellerde de aynı odada kalmanızda izin verilmeyecektir.
Fotoğraf çektiğiniz yerlere dikkat edin. Her yerde fotoğraf çekimine izin olmayabiliyor.