ceren
11:02:02 February 15, 2025
Çok fazla gezecek yerinin olmaması ve insanı gezerken haldır haldır bir yerlere yetişmek zorunda bırakmaması Slovenya ile ilgili en sevdiğim özellik oldu. Ayrıca tek başına seyahat etmeyi, daha doğrusu yalnız başına bir yerlere kaçıp kendi ile başbaşa kalmayı sevenler için çok ideal bir ülke. O yüzden en kolay ve basit haliyle planlaması ile ilgili detayları vereceğim. Size de hemen şuraya enine boyuna yazılmış bir Slovenya ve Lübliyana Gezi Rehberi blog yazımı da okumayı ihmal etmeyin.
Slovenya Schengen bölgesine dahil. Dolayısıyla Schengen vizesi almanız gerekiyor. Yeşil pasaportunuz varsa vizesiz.
Lübliyana’ya İstanbul’dan direkt uçuş mevcut. Türk Hava Yolları’nın her gün karşılıklı seferleri ile. Ulaşım için bir diğer alternatifiniz ise Zagreb’e uçak ve karayolu ile Lübliyana’ya geçmek (ben böyle yaptım). Pegasus Lübliyana’ya değil ama Zagreb’e direkt uçuyor. Zagreb’den araç kiralayarak geçmek en kolay yöntem. Araç kiralamak istemezseniz, Zagreb’den otobüs ile de Lübliyana’ya geçme imkanı mevcut. Otobüs için en uygun fiyatlı seçenek Itabus. Tek yön 10 Euro gibi bir fiyatı var ve yolculuk 2.5 saat sürüyor. Biletleri de link üzerinden online alabilirsiniz.
Lübliyana’ya karayolu ile ulaşmak için ikinci seçenek Venedik. Venedik’ten de yaklaşık 3.5 saatlik bir otobüs yolculuğu ile Lübliyana’ya ulaşmak mümkün. Aynı şekilde İtalya’dan da araç kiralayarak geçebilirsiniz.
Venedik ve Zagreb seçenekleri Pegasus ile ulaşabileceğiniz seçenekler. Yeterli süreniz varsa bu şekilde karayolu geçişi ile ikileme yaparak gezinizi daha verimli hale getirebilirsiniz.
İtalya, Hırvatistan ya da Avusturya gibi sınır komşularından karayolu ile Slovenya’ya giriş yapma niyetiniz varsa bilmeniz gereken en önemli konu E-Vinjeta konusu. Bu bizdeki HGS gibi bir şey. Otoyolları kullanabilmek için bunu almanız şart. 1 haftalık olanın süresi 16 Euro. Süreye ve aracın tipine göre fiyatı değişiyor. Kamyon kiralamayacağınızı düşünerek şahsi araç üzerinden konuşuyorum.
E-Vinjeta’yı ülkeye kara sınırından giriş yaptıktan hemen sonra göreceğiniz kiosklardan ya da online olarak alabilirsiniz. Online olarak almak için bu linke tıklayabilirsiniz.
Slovenya’da otopark sorunu yok ama ücretsiz otopark diye bir şey de yok. Yol kenarlarında göreceğiniz otomatlardan da ödeme yapılmıyor. O yüzden EasyPark isminde bir uygulama indirmeniz gerekiyor. Ve uygulamada konum izinlerini açık tutmanız gerekiyor. Aracı park ettikten sonra bulunduğunuz konumdaki park alanını rahatlıkla seçerek ödemenizi uygulama üzerinden yapabilirsiniz. Kredi kartınızı uygulamaya tanımlamanız gerekiyor. Her 2 saatte 1 uygulama alarm veriyor. Park yerinde kalmaya devam edecekseniz yeniden ödeme yapmanız gerekiyor. Sabah 7 itibariyle akşam 8’e kadar otoparklar ücretli. Üstelik bu uygulamayı sadece Slovenya’da değil, Avrupa’nın başka yerlerinde de kullanabiliyorsunuz. O yüzden sık araç kiralayanlardansanız uygulama telefonunuzda bulunsun. Bu link üzerinden uygulamayı indirebilirsiniz.
Aslında pek de şehir içi ulaşıma ihtiyaç duymayacaksınız. Her yer yürüme mesafesinde. Ama direkt uçakla gidecekseniz, Lübliyana havalimanından şehir merkezine ulaşmak için PR A22 numaralı otobüsler hareket ediyor. Yaklaşık 30 dakika sürüyor yolculuk.
İki şehir arası en iyi seçenek tren. Bilet fiyatı 7 euro. Online olarak bu link üzerinden alabilirsiniz. Sefer sıklığı tatmin edici.
Otobüs ben bulamadım, karayolu ile ulaşmak isterseniz hep özel transfer çıkıyor karşınıza. O yüzden tren hem süre hem de maddiyat açısından daha verimli bir seçenek.
Hem Lübliyana hem de Bled’de çok güzel konaklama seçenekleri mevcut. Seçimlerimi aşağıda listeliyorum.
Bizim kaldığımız otel burasıydı. Çok konforlu ve güzel odaları olan butik bir otel. Kahvaltısı da çok mütevazı fakat aşırı lezzetliydi. Link üzerinden direkt rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Favori zinci otellerimden biri olan İbis’in Lübliyana’da hostes formatlı bir tesisi var. Kapsül odalar şekilnde ve oldukça konforlu bir tesis yapmışlar. Rezervasyon için bu linki kullanabilirsiniz.
Merkezi konumlu ve konforlu odaları ile benim bu şehirdeki favori hosteslerim arasında yerini aldı. Rezervasyon için bu linke tık tık.
Lüksten vazgeçmek istemeyenler için şahane bir butik otel seçeneği. bu link üzerinden rezervasyon yapabilirsiniz.
Lüksü ulaşılabilir fiyatlarla almak isteyenler için mükemmel bir seçenek. Bu link üzerinden rezervasyon yapabilirsiniz.
Benim bu şehirdeki en beğendiğin butik otellerden biri. Samimi ve sıcak ambiyansa sahip. Link üzerinden direkt rezervasyon yapabilirsiniz.
Herşeyiyle tam bir Ortaçağ ambiyansı. Geçmiş zamandan bir Slovenya evinde uyanmak nasıl bir duygudur deneyimlemek isterseniz linke tıklamanız yeterli.
Bled Gölü manzaralı şahane odaları ile tam bir kafa dinleme tatili tesisi. Bu linkten rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Hostelden vazgeçmeyen backpackerlar için mükemmel bir seçenek. Bu link üzerinden rezervasyon yapabilirsiniz.
Manzarası ve Ortaçağ’dan kalma ambiyansa sahip odaları ile kalbimi çalan bir tesis. Bu linkten direkt rezervasyon yapabilirsiniz.
Açık konuşacağım Slovenya beni bu konuda pek mutlu eden bir ülke olmadı. Ben bu konuda beklentiyi gerçekten yüksek tutarak gitmiştim Slovenya’ya. Ama dediğim gibi beni en tatmin etmeyen ülkelerden bir tanesi ile karşı karşıya kaldım. Sizin de bu konudaki yorumlarınızı da merakla bekliyorum.
Slovenya’dan şarap içmeden dönmek kabul edilebilir bir davranış değil bence 🙂 İnanılmaz lezzetli şarapları var. O yüzden ağırlıklı olarak şarap deneyebileceğiniz ve şaraba eşlik edebilecek yemekler servis eden mekanlar seçtim.
Yerel yemekler deneyebileceğiniz bir restoran. Fiyatlar ortalama denebilir.
Genel olarak Avrupa mutfağı ve et seçenekleri ile lezzetli şaraplar için gitmeniz gereken adres burası.
Şarap ve yancıları ile güzel birkaç saat geçirmek isteyenler için bırakıyorum bu öneriyi.
Bu mekan oldukça popüler. Burger sevenler için kaçırılmaması gereken yerlerden biri.
İkinci Burger favorisi olarak da burayı veriyorum. Burgersiz asla diyorsanız bu ikisini muhakkak denemelisiniz.
Bu mekanı maalesef Lübliyana’dan ayrıldıktan sonra keşfettim ve ben bunu nasıl kaçırırım diye çok hayıflandım. Lübliyana’nın şarapları güzel dediysek craft biraya da ihanet edecek halimiz yok 🙂 Tabi ki bira için de en güzel mekanları keşfedip yerel biraları deneyeceğiz . Şehrin sembolü olan ejderha temalı bu mekan ve kendi ürettikleri biraları ben kaçırdım ama size ısrarla tavsiye ediyorum.
Burası da kendi biralarını üreten butik bir mekan. Bayıldım gerçekten.
Küçük bir kahve molası için tercih edebileceğiniz güzel bir mekan. Modern sanatlar müzesinin kafesi burası.
Şehirdeki en iyi pizzacı burası. Tabi ki güzel bir kadeh Slovenya şarabı eşliğinde.
Sadece manzarası için bile değer diyor ve susuyorum.
Gölün dibinde mükemmel manzarası ve dünya mutfağının en güzel örneklerini sunan şahane bir restaurant. Tatlıları da şahane. Sadece yemek değil, küçük kahve molaları için de gidebileceğiniz bir mekan. Bled’in meşhur tatlısı Bled Cake’i burada denedim. Gerçekten çok hafif ve lezzetli bir tatlı.
Burası daha pratik, sandviç ve dilim pizza tarzı ürünler bulabileceğiniz bir yer. Vakti ve bütçesi dar olanlar için en iyi seçenek.
Bled’deki en iyi yöresel lezzet ve et yemeği restoranlarından biri.
Salaş ambiyansı ile şahane bir deniz ürünü restoranı. Ayrıca İtalyan yemekleri de başarılı.
Fine dinin için tercih edebileceğiniz en şık yerlerden bir tanesi.
Bled gölünün en güzel zamanı ilkbahar-yaz ayları. Ama kışının da görülmeyi hak ettiği bir gerçek. Kış aylarında oldukça dingin ve huzurlu oluyor. Ama yaz aylarında da Bled gölü etrafında yapabileceğiniz pek çok aktivite var. Lübliyana için de aynı şey geçerli.
Toplamda 3 günlük bir süre fazlasıyla yeterli olacaktır. 1 gece Bled, 2 gece Lübliyana şeklinde. Sezon dışı giderseniz Bled’de kalmasanız da olur hatta.
Kişisel bütçenizi oluşturabilmeniz için aşağıya bazı ürünlerin fiyatlarını listeliyorum. Gitmişken marketlerine uğrayıp valizlerinizi abur cubur ve şarap ile doldurmanızı tavsiye ederim. Slovenya Avrupa standartlarında gezmesi en uygun fiyatlı ülkelerden bir tanesi. Ve bence alışveriş için de çok uygun bir yer.
Gördüğünüz gibi ortalama bir beyaz yakalı bütçesi ile bir haftasonu gidilip görülebilecek bir memleket. Euro’nun pahalılığına rağmen kolayca gezebilirsiniz ve bu gezi cebinizi yakmayacak. Daha ne istiyorsunuz 🙂
Bu sitede yayınlanan hiç bir yazı izin alınmadan paylaşılamaz veya coğaltılamaz.
Copyright © 2024. All rights reserved