Erivan Gezi Rehberi – Kafkas Coğrafyasının Türklere Sözde Kapalı Şehri

in
Ermenistan

Yemediğim hakaret kalmadı. Ne vatan hainliğim, ne yalancılığım, ne saygısızlığım. Alın kardeşim işte, kabak gibi orada Erivan diye bir şehir duruyor. Siz beğenseniz de, beğenmeseniz de, sevseniz de küfür etseniz de dünyada böyle bir şehir var. Üstelik de Türk olarak da gidilebiliyor. Kimse size "sen Türksün, yallah Türkiye'ye" demiyor. Yani demem o ki, bazılarınız bazı şeyleri çok yanlış anlamışsınız. Bazı şeyleri bilmek için çok okumak yetmiyor.

Öyle olmuş, böyle olmuş kim kime ne yapmış zerre umurumda değil. Allahın şehri mi Erivan? Evet. Benim için bu kadarı kafi. Dünya üzerinde gidilip görülecek bir yer daha. Deneyimlenecek bir şehir daha. Uçak biletimi vizemi aldığım gibi yollara düştüm. Ve bir Haziran sabahı Ağrı Dağı’nın diğer tarafına, Erivan’a ulaştım. 

Öve öve bitiremeyeceğim güzellikte bir şehirden bahsetmiyoruz. Ama görmeye değer miydi? Kesinlikle. Bir Türk vatandaşının dünya üzerinde gidebileceği en ütopik yerlerden biri burası. Sebebiyse sınır komşuluğuna rağmen yıllardır süre gelen geçmişin yükleri, kavgaları. 

Öncelikle belirtmek istediğim bir konu var. Bu savaşta bir taraf değilim. Ben kimin kime ne yaptığı ile ilgilenmiyorum. Dünya benim evim. Öyle de olmaya devam edecek. Bu evin her köşesi benim için görülmeyi hak ediyor. Bunu kabul etmeyen, itirazı olan varsa lütfen hemen şimdi bu sayfayı terk etsin. Çünkü aksi zihniyete sahip kimseyi görmek istemiyorum. 

Yeterince atar dozunuzu aldıysanız ve yazının kalanında bahsedeceğim şehrin Ermenistan sınırları içerisinde yer aldığını, Ermenilerin içinde yaşadığı bir şehir olduğunu hazmediyorsanız devam edebiliriz. 

Erivan Hakkında

Coğrafik konum gereği aslında ülkemize bir el etme mesafesi kadar yakın bir şehir. Açık bir havada Ağrı Dağı’nı tüm heybetiyle izleyebileceğiniz gibi, bir kaç metre daha ilerlediğinizde telefonlarınız Türk operatörleri çekmeye başlıyor. Türk köyleri rahatlıkla görülebiliyor. 

Erivan, Ermenistan’ın en büyük şehri ve başkenti. Her ne kadar dünyanın geri kalanında Ermenistan’da yaşayan Ermeni sayısından daha fazla Ermeni olsa da, bu şehrin de hiç azımsanacak bir nüfusu yok. 

2500 yıllık bir geçmişe sahip bu şehir. Çok badireler atlatmış. Üstüne bir de Sovyet dönemi geçirmiş. Bugün şehir merkezinde gördüğünüz binalar, metrolar ve daha bir çok şey, Sovyet döneminden kalma. O dönem aslında şehrin geliştiği bir dönem olmuş. Ama “keşke o döneme çakılı kalmasaymış” dedirten detaylar da görmek mümkün şehrin genel dokusunda. 

Erivan Gezi Rehberi

Hızla değişen ve dönüşen bu şehre adım attığım ilk an “ben nereye geldim böyle” demekten kendimi alamadım. Sabahın ilk ışıkları ile Cumhuriyet Meydanı’na adım attığımda kendimi çok depresif bir şehirdeymişim gibi hissetmiştim. Sovyet döneminden kalma o binalar üstüme üstüme gelmişti. 

Öğlen saatlerinde aynı binalar, etrafın kalabalıklaşması ve insanların meydandaki telaşsız heyecanları ile gözüme sevimli görünmeye başladı. Akşam saatlerinde ise ışıklandırmanın ve yine insanların eğlenceli dakikalarına tanıklık etmenin hazzıyla hiç ayrılmak istemediğim bir yer haline geldi. 

Yani Ağrı Dağı’nın arka tarafında, en az herhangi bir Avrupa şehrinde yaşayan insanların standartlarında mutlu ve eğlenceli bir hayat var. Eğlenceli derken ciddiyim, çünkü Kafkas coğrafyasının Tiflis’ten sonraki en hareketli gece hayatı Erivan’da. 

Şehri gezilecek yerler bakımından pek övemeyeceğim, yalan yok. Ama yeme-içme, gastronomi, gece hayatı söz konusu ise o zaman saatlerce öveceğim kesin. 

1- Cumhuriyet Meydanı

Yukarıda da bahsettiğim gibi boş hali insanı kasvete sürüklüyor. Ama dolu ve canlı halinin de tadına doyulmuyor. Etrafı Sovyetler döneminden kalma binalarla çevrili bu meydan, sanki zamanda bir yolculuk gibi. 

Devasa açıklığın etrafını, tüf taşlardan inşa edilmiş 5 bina çevreliyor. Bunlardan bazıları bakanlık binaları. Bir tanesi ise Tarih Müzesi ve Ulusal Galeri. Ulusal Galerinin önündeki devasa havuz, akşamları ışık ve su oyunları ile bir görsel şölene dönüşüyor. Gündüzleri ise gençlerin ve turistlerin piyasa yeri. 

Meydanın gece ışıklandırması Budapeşte ile birlikte şuana kadar gördüğüm en güzel şehir aydınlatmalarından biri. Hangisi daha başarılı karar vermek çok zor. Gündüzleri de harika bir duruş sergiliyor. Ama asıl heybetini ve ihtişamını gece şehir ışıklandırmaları üzerlerine vurduğu zaman sergiliyor bu binalar. 

Sovyet döneminde Lenin Meydanı olarak da anılmış. Ve Lenin’in bir heykeli de varmış. Fakat Ermenistan’ın bağımsızlığını kazanması ile birlikte heykel kaldırılıp, meydanın ismi değiştirilmiş. 

Seyahat yazarı Deidre Holding bu meydandan “20.yy’da dünyanın herhangi bir yerinde oluşturulmuş en iyi merkezi meydanlardan biri” olarak bahsetmiş. İşi bilen biliyor arkadaşlar 🙂 Boşuna övmüyoruz bazı yerleri. Seyyahlara güvenin. 

2-Cascade

Google’a “Çağlayan” yazdığınızda geleceğiniz anıt ve park. Evet, doğru okudunuz, bildiğiniz, Türkçe “Çağlayan”. 

Parkın önüne geldiğiniz zaman karşınızda uzayıp giden kat kat basamaklar göreceksiniz. Ama bu asla gözünüzü korkutacak bir şey değil. Çünkü bu merdivenlerin altında bir sanat galerisi ve daha da güzeli yürüyen merdiven mevcut. 

Bu anıt, tepesine çıktığınız zaman size dünyanın en nadide manzaralarından birini vaad ediyor. Ağrı Dağı’nı. Hem Büyük Ağrı hem de Küçük Ağrı bütün azametiyle karşınızda. Yeter ki hava açık olsun. Biz Ağrı Dağı manzarası için buraya bir değil iki kere çıktık. 

Üstelik sadece Ağrı Dağı değil, aynı zamanda Erivan’ın da en güzel manzarası burada. Şehir ve Ağrı Dağı’nın birlikte oluşturduğu kompozisyon gözler için bir ziyafet bence. 

3-Tashir Caddesi

Erivan deyince büyük bir köy hayal ettiyseniz çok yanıldınız. İşte bu cadde de yanılgınızın kesin kanıtı. Çünkü Erivan’da alışveriş ve yeme-içme bu caddeden sorulur. 

Sadece bunlarla kalmıyor, aynı zamanda sokak sanatçıları ile de delicesine renkleniyor cadde. Lüks markalar ve alışveriş çılgınlığının ötesinde Ermeni sokak müzisyenleri bu caddeyi adeta bir sahne gibi kullanıyor. Adım başı başka bir tarz, adım başı başka bir yetenek. 

Kesinlikle Erivan’ın en eğlenceli yerlerinden bir tanesi. Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayıp bu caddeyi boydan yürüdüğünüz zaman ise karşınıza çok güzel bir turistik nokta daha çıkacak. Bir sonraki başlıkta…

4-Erivan Opera Binası

Rus, Ermeni ve Batı Avrupalı pek çok sanatçının eserlerinin sahneye konduğu çok kıymetli bir opera. Temeli Sovyet Ermenistan’ın 10.yıldönümü kutlamalarında atılmış. Ancak 3 sene sonra bina hizmet vermeye başlamış. Eğer denk gelirseniz mutlaka burada bir gösteri izlemenizi tavsiye ederim. Özellikle de 100 yıllık bir geçmişe sahip, geleneksel Ermeni ezgilerinin opera ile harmanlandığı “Anuş” operasına denk gelirseniz sakın kaçırmayın. 

4-Ararat Müzesi

Ararat, Ağrı Dağı’na ithafen ismi verilmiş bir Brandy markası. Ararat çok özel bir içki. Üretim yerini gezebileceğiniz ve tadım yapabileceğiniz bir müze burası. 

Sadece rehberli olarak gezebiliyorsunuz. Bu yüzden de biletlerinizi önceden almanız gerekli. İngilizce, Ermenice ve Rusça dillerinde turlar bulabilirsiniz. Ayrıca müze ve fabrikayı gezdikten sonra farklı farklı tadımlar yapabileceğiniz paketler sunmuşlar. Tadım paketinizi ve müze gezinizi bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz. 

5-Vernissage

Geleneksel Ermeni sanatlarının güzel örneklerini bulabileceğiniz bir açık hava çarşısı. İsmin kökeni telafuzuna uygun olarak Fransızca kökenli. 1980’li yılların başında Ermeni Sanatçılar Birliği’nin yanındaki meydanda eserlerini sergileyen Ermeni sanatçılar tarafından kurulmuş. Ve zamanla şimdiki halini almış. Pazar her gün hizmet veriyor. Ve içerisinde ahşap ürünlerden halılara, müzik aletlerinden mücevherlere kadar pek çok ürünü bulabilirsiniz. Yani hediyelik eşya alışverişi için geleceğiniz yer kesinlikle burası. 

6-Gök Cami

Erivan ve cümle Ermenistan topraklarının ibadete açık tek camisi. Revan Hanedanlığı döneminde inşa edilmiş. Yani köken olarak Azeri camisi.

Ermenistan Sovyet rejimine girdiği dönemde tüm dini hizmetler yasaklanmış. Bu döneme kadar Ermenistan’da 8 adet cami varmış. Fakat Sovyet rejimi döneminde bu camilerin hepsi yıkılmış. Geriye ise sadece bu cami kalmış. Onu da planetaryuma çevirmişler. 

Bununla da kalmamış Karabağ Savaşı döneminde Azeriler Ermenistan topraklarından göç ettirilmiş. Dolayısıyla cami sahipsiz kalmış. Bu döneme kadar ülkedeki Müslüman nüfusun ana camisi burasıymış. Fakat Azeriler bu topraklardan gittikten sonra Ermenistan hükümeti bu camiyi İranlılara vermiş. İran hükümeti de bu iyiliğin altında kalmamış, çok büyük bir yatırım ile camiyi restore etmiş. Zaten caminin genel dokusuna baktığınız zaman İranlıların elinin değdiğini fark etmek hiç de zor değil. 

7-Katoghike Kilisesi

2014 yılında yapılan restorasyon ile yepyeni bir yapıymış hissi veren ancak tarihi çok eskiye dayanan şahane bir kilise. Klasik Ermeni mimarisinin en genç modern hali de diyebiliriz. Tarihi ise 1264 yılına kadar dayanıyor. Bütün heybetiyle ve güzelliği ile şehir merkezinde arz-ı endam ediyor. 

Bonus: Khor Virap

Ermeni Hristiyanlar için çok önemli bir hac noktası bu manastır. Karabağ’a giden yol üzerinde. Erivan’ın biraz dışında kalıyor. İki adım daha atsanız Türkiye sınırındasınız zaten. Buraya gittiğinizde karşınızda tüm heybeti ile Ağrı Dağı’nı ve irili ufaklı Türk köylerini rahatlıkla görebilirsiniz. 

Tarihi 17. yy’a dayanıyor. Aziz Gregor’un bu kilisenin kuyusunda 14 yıl geçirdiği inancı yaygın. Bu yüzden de hala burada kurban törenleri düzenleniyor. 

Khor Virap’a ulaşmak için Cumhuriyet Meydanından rahatlıkla tur satın alabilirsiniz. Çünkü meydanın etrafındaki tüm yolların kenarlarında buraya giden turlar satan insanlar var. 15000 Ermenistan Dramı gibi fiyatlara günübirlik olarak sizi götürüp getiriyorlar. Hatta bu, Seven Gölü ve başka bir kaç güzel manzara noktasına da gitme şansı bulabilirsiniz. 

Tags :

Share This Post :

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *