UKRAYNA’NIN KÜLTÜR-SANAT BAŞKENTİ-LVİV GEZİ REHBERİ

Ukrayna deyince aklımıza hemen güzel kadınlar ve renkli gece hayatı geliyor değil mi? Halbuki hepimiz Ukrayna’yı çok yanlış tanımışız. Lviv’e yaptığım bu ilk seyahat, pandemi nedeniyle bazı kısıtlamalara uğrasa da, Ukrayna’nın aslında hiç de bize tanıtılan gibi olmadığı gördüm. Meğerse Lviv, hayal edemeyeceğim kadar keyifli bir şehirmiş. Bu zamana kadar bize hakkında yalan söyledikleri bu muhteşem şehri bu yazıda beraber keşfedeceğiz.

Başlamadan önce aşağıdan Lviv gezi rehberi videomuzu mutlaka izleyin.

Takip ettiğim gezgin hesapları, Lviv’i öve öve bitiremiyordu. Üstelik cinsiyet fark etmeksizin. Kadın, erkek bütün gezginlerin neden bu şehri bu kadar sevdiğini gittiğimde daha iyi anladım. Pandemi sebebiyle, müze kafe ve restoranlar kapalıydı. Ama bir şehir bütün bu kısıtlamalara rağmen nasıl bu kadar mı eğlenceli ve renkli olabilir? Eğer Lviv’deyseniz her şey mümkün. Çünkü Ukraynalıların eğlenmek için mekana ihtiyacı yok. Ayrıca Lviv eşittir güzel kadın ve bol içki demek de değilmiş sadece. Ben de Lviv’i ve Ukrayna’nın genelini sadece bunlarla anmak istemiyorum. Bence Lviv demek kültür-sanat ve gastronomi demek. Başlamadan önce aşağıdan Lviv gezi rehberi videomuzu da mutlaka izlemelisiniz.

Bu yazı ile birlikte, Lviv turu için püf noktaları ve Lviv yeme içme rehberi yazılarımıza da göz atmayı unutmayın.

Lviv, Ukrayna’nın batısında, Polonya sınırına 70 km mesafede bulunan bir şehir. Polonya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun etkilenimlerini şehrin her köşesinde gözlemleyebilirsiniz. Avrupa’nın en güzel kent kimliklerinden birine sahip olan Lviv, Orta ve Doğu Avrupa mimarisini, kendi tarzıyla da harmanlamış. Ve ortaya inanılmaz bir kent silueti çıkmış. Özellikle Rynok Meydanında yer alan binalar, klasik Avrupa mimarisine hem çok yakın hem de çok uzak.

LVİV GEZİ REHBERİ

Aşağıda, Lviv’deki favori yerleri sizin için listeliyorum. Bunlarla birlikte benim yapmaya vakit bulamadığım ama size mutlaka önerdiğim bazı küçük şeyler de var.

Rynok Meydanı

Lviv’in tam kalbi olan Rynok Meydanı, şehirde dönüp dolaşıp geleceğiniz yer. Unesco Dünya Mirası Listesinde yer alan Rynok Meydanı, şehrin en hareketli yeri. Ayrıca konaklama için de en güzel seçenek.

Meydanın tarihi dokusunu izlemekten zamanın nasıl akıp gittiğini bile anlayamıyorsunuz. Bu 500 yıllık geçmişe sahip meydan, 50 adet mimari yapı tarafından çevreleniyor. Bu rengarenk binalar insanın resmen içini açıyor, mutluluk veriyor.

Rynok Meydanı
Rynok Meydanı

Meydanın en ikonik yapısı ise kuşkusuz Belediye Binası. İçerisinde bir seyir terası da bulunan binaya, belli bir ücret ödeyerek giriş yapabilir ve seyir terasından Rynok Meydanını izlyebilirsiniz. İçkinizi, kahvenizi alıp Belediye Binası etrafında tur atmak ise tadına doyulmaz bir aktivite. Saatlerce aynı binaların arasında yürümekten bir saniye bile sıkılmayacağınıza yemin edebilirim.

Meydan rengarenk kafe, restoran ve dükkanlar ile de insanı heyecanlandırıyor. Ayrıca sokak sanatçıları ve mekanlardan yayılan müzik sesleri de akşamları meydana ayrı bir hava katıyor. Neredeyse 24 saat yaşayan meydanın, gündüzü ayrı gecesi ayrı keyifli.

Latin Katedrali

Rynok Meydanından fazla uzaklaşmadan ulaşabileceğiniz, şehrin en görkemli yapılarından bir tanesi. Barok ve gotik mimarinin güzel örneklerinden. Lviv’de nereye giderseniz gidin, bir şekilde önünden geçeceğiniz bazı yapılar var. İşte Latin Katedrali de onlardan biri.

İç mimarisinin dışından daha güzel olduğunu okudum ve bol miktarda fotoğraf gördüm. Ama ne yazık ki pandemi sebebiyle bu ziyaretimde içini gezemedim.

Latin Katedrali (Kaynak: Wikipedia)
Latin Katedrali (Kaynak: Wikipedia)

Katedralin inşaatı neredeyse 6 sene sürmüş. Ve henüz yapımı tamamlanamadan yangına kurban gitmiş. Yıllar sonra yeniden yapımına başlanmış. Ve bu restorasyon çalışmasında, katedrale bazı Barok ögeler eklenmiş. Aslında Lviv şehrini bu katedralin etrafını çevreleyecek şekilde planlamışlar. Ama bu planlama Ortaçağ zamanında kalmış.

Ermeni Kilisesi

Lviv’de çok sayıda Ermeni yaşıyor. Ermeniler şehre ilk olarak, şehrin kurucusu Prens Danylo Halytsky’nin daveti ile gelmişler. Prens Danylo Halytsky, Ermeni tüccarları, şehre davet etmiş. Böylece Lviv’de pek çok zanaat ve ticari faaliyetin de temeli atılmış. Ermenilerin göçü 2.Dünya Savaşından sonra da devam etmiş.

Lviv Ermeni Kilisesi
Lviv Ermeni Kilisesi

Kilise, bizim ülkemizde görmeye alışık olduğumuz tarzda mimari ögeler barındırıyor. Cephelerde yer alan işlemeler, Kars’taki Ani Katedralini andırıyor. Çünkü bu kilise, Ani Katedrali örnek alınarak yapılmış. Kilise, Lviv’in en eski yapılarından bir tanesi. Rynok meydanı gibi Ermeni Kilisesi de Unesco Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.

Lviv Ulusal Opera ve Bale Binası

Lviv’in en ikonik mimari yapılarından bir tanesine geldik. Lviv Ulusal Opera ve Bale binası, benim bu şehirdeki favori yapılarımdan bir tanesi oldu.

Bina cephesinde pek çok sayıda heykel barındırıyor. Yani binanın her bir yerinden resmen sanat fışkırıyor. İçerisi opera, bale tiyatro, dışarısı mimari ve heykeller ile iliklerinize kadar işliyor bir çok sanat dalını.

Lviv Opera ve Bale Binası
Lviv Opera ve Bale Binası

Aynı zamanda bu bina, Avrupa’nın en iyi opera ve bale binalarından bir olarak da gösteriliyor. Ne yazık ki biz pandemi sebebiyle burada bir gösteri izleme fırsatı bulamadık.

Binanın inşası ile ilgili bir de hikaye var. 1895 yılında Lviv’de bir opera binası tasarımı için yarışma düzenlenmiş. Yarışmayı kazanan mimar, bu binayı bir nehir üzerine inşa etmek istediğini söylemiş. Fakat bu fikir çok tepki görmüş. Bunun üzerine bu fikirden vazgeçilmiş ve bina şuanda gördüğünüz sağlam zemin üzerine inşa edilmiş. Fakat yarışmayı kazanan mimar, binanın inşaatı biter bitmez hayatını kaybetmiş.

Potocki Sarayı

Potocki Sarayı, 1880 yılında inşa edilmiş. Avusturya Başbakanı Alfred Josef Potocki’nin konutu olan bu yapı, Lviv’deki en gösterişli konut olarak kabul ediliyor. Saray, Barok tarzı mimarisi ile dikkat çekiyor.

Lviv Potocki Sarayı
Lviv Potocki Sarayı

Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, 1940 yılında saraya el koymuş. 2000’li yıllara gelindiğinde, ise saraya Ukrayna Cumhurbaşkanı el koymuş, O dönemde saray, devlet konutu olarak kullanılmış. Şuanda ise saray, National Art Gallery olarak, yani sanat galerisi olarak kullanılıyor.

Lychakiv Mezarlığı

Bir mezarlıktan çok, heykel müzesini andırıyor bu müze. Müze diyorum, çünkü burası dünyanın en çok ziyaret edilen açık hava müzelerinden biri.

Müze içerisinde yaklaşık 3000 adet mezar taşı bulunuyor. Bir çok ünlü bilim adamı, siyasetçi, sanatçının mezarı burada bulunuyor. Neredeyse her bir mezar taşının üzerinde, inanılmaz güzellikte heykeller var.

Zamanında Avusturya-Macaristan imparatorluğunun, mezarlıkların şehrin dışına taşınmasını emretmesi ile bu mezarlığın yapıldığı söyleniyor. Hemen yanında Musevi mezarlığı var. İkisi birleşince oldukça büyük bir mezarlık haline gelmiş.

Lychakiv Mezarlığı
Lychakiv Mezarlığı

Her ne kadar ismi mezarlık olsa da, mezarların üzerindeki heykeller gerçekten güzel görüntüler sergiliyor. Doğrusu biraz ürkütücü bir mekan. Ama yine de görülmeye değer.

Bu mezar taşlarının arasında fotoğraf çekimleri yapılıyor. Ama bu çekimler için ücret ödemeniz gerekli.

Bu müzeyi de Lviv gezi rotasına mutlaka eklemelisiniz.

Müzeye giriş ücreti 50 grivna.

Shevchenkivskyi Hai Park Museum

Bu müze, Lviv Folk Architecture & Rural Life Museum olarak da anılıyor. Benim Lviv’deki favori mekanım olan bu müze, Ukrayna’nın etnik yaşamı ve geleneksel mimarisi hakkında harika bir gözlem imkanı sunuyor.

Lviv Museum of Folk Architecture and Rural Life
Lviv Museum of Folk Architecture and Rural Life

Ukrayna’nın birbirinden farklı bölgelerinde yer alan mimari yapıların ve ahşap işçiliğinin taklitleri yer alıyor müzede. Ahşabın büyük bir ustalıkla işlenerek nasıl devasa kiliselere, değirmenlere, evlere ve çiftliklere dönüştüğünü görmek harika bir deneyim. Buz gibi havaya rağmen ahşabın sıcaklığı ile içinizi ısıtabilen bu müzeyi, Lviv’de gezilecek yerler rotanıza mutlaka eklemelisiniz.

Müzeye giriş, Lviv kartınız varsa ücretsiz. Yoksa giriş ücreti 50 Grivna.

Kayıp Oyuncak Sokağı

Ne yazık ki çok görmek istediğim bu sokaktan elim boş döndüm. Çünkü buradaki bütün oyuncaklar kaldırılmış :// Sanıyorum pandemi sebebiyle böyle birşey yapıldı.

Resmi olarak bir müze olmayan bu yer, Lviv’in en gözde turistik yerlerinden biri aslında. Vasily Petrovich isimli bir kişinin, yaşadığı apartmanın önünde kayıp 2 oyuncak bulması ile hikaye başlıyor. Petrovich, bu oyuncakları alıp, sahiplerinin bulması için apartmanın bahçesinde bir yere yerleştiriyor. Fakat oyuncaklar sahiplerine ulaşmıyor. Aksine, Petrovich zamanla başka kayıp oyuncaklar da buluyor. Ve bulduğu her oyuncağı apartmanın bahçesindeki diğer oyuncakların yanına ekliyor. Zamanla koleksiyon büyüyor. Ve ortaya rengarenk bir apartman bahçesi çıkıyor.

Lviv Kayıp Oyuncak Sokağı
Lviv Kayıp Oyuncak Sokağı

Bu kayıp oyuncak geleneği 20 seneye yakındır böyle sürüp gidiyor. Kaybolan bazı oyuncakların sahipleri gelip oyuncağını oradan alıyor. Ya da kayıp bir oyuncak bulan getirip buraya bırakıyor. Koleksiyon bu yüzden asla sabit kalmıyor. Bir gidişinizde gördüğünüz bir oyuncağı sonraki sefer göremiyorsunuz.

Bu enteresan sokağı ziyaret etmek çok istemiştim ama maalesef sadece boş bir apartman binası ile karşılaştım. Oyuncakların yerinde yeller esiyordu.

High Castle

Lviv’e panoramik bir açıdan görmek isterseniz uğramanız gereken yer. 413 metre yükseklikte yer alan bir kalenin kalıntıları nedeniyle bu tepeye “High Castle” adı verilmiş.

Boim Şapeli

Bu şapelin dış cephesine hayran kaldım. Cephenin tamamında taş üzerine oyulmuş heykeller var. Uzaktan bakınca bana bir şapelden ziyade, Budist tapınağını andırdı.

Lviv Boim Şapeli
Lviv Boim Şapeli

Macar asıllı Geoerge Boim ve ailesinin mezarları bu şapelin içinde yer alıyor.

Bonus: Lviv Yeraltı Tünelleri ve Eczane Müzesi

Lviv’de en çok deneyimlemek istediğimiz şey olduğu halde pandemi engeline takılan bu mekanlar, bir sonraki Lviv gezimin de ama teması.

Lviv’in eski şehir merkezinin bir de görünmeyen yüzü var. Şehrin altında çok sayıda yer altı mezarı bulunuyor. Bunlar kiliselerin, Opera binasının ve Eczane Müzesinin altında yer alıyor. Yani bunlar şehrin aslında karanlık yüzü.

Lviv Yeraltı Tünelleri
Lviv Yeraltı Tünelleri

Karanlık yüzü deyimini sadece mecazi olarak algılamayın. Gerçekten karanlık yüzü diyorum, çünkü bu yer altı tünellerinin ve mezarların rahatsız edici işkence hikayeleri var. Eğer hayalet hikayelerinden hoşlanıyorsanız, kesinlikle bu turlara katılmalısınız. Turda ayrıca sizi, içeceğiniz en sıcak kahve olduğunu iddia ettikleri bir de kahve ikramı bekliyor.

Bu tüneller sizi, şu anda Eczane Müzesi olarak kullanılan, Lviv’in en eski eczanesine çıkarıyor. Bu yer altı tünellerinde, Ortaçağ simyacılarından, günümüze kadar eczacılığın geldiği tüm aşamaları görebilirsiniz.

Bu turlar, Basic ve Premium olarak 2 kategoriye ayrılıyor. Premium turlarda size otelden transfer hizmeti ve iptal sigortası sunuyorlar. Ayrıca bu pakete, en sıcak kahve de dahil. Basic pakette ise, giriş ücretleri ve rehberlik hizmeti sunuyorlar.

Turların fiyatları 49 Euro’dan başlıyor. Yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Turlar pazartesi hariç her gün gerçekleşiyor. Katılım için 1 gün öncesinden iletişime geçmelisiniz. Çünkü yer altı tünellerine giriş için, şirketin izin alması gerekli. Bu linke tıklayarak, Lviv yer altı turları ile ilgili daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Ayrıca rezervasyon için de yine aynı linki kullanarak iletişime geçebilirsiniz.